İmkansız

İmkansızı istediğinde düşünmeliydin. İmkansız istekler, İmkansız fedakarlıkları gerektirir. Bunu istediğinde, en başında düşünmeliydin. Alacağın ödülün büyüklüğünde bedeller ödeyeceğinin de farkında olmalıydın. Kolay olsaydı istemezdin. İmkanlı olsaydı herkes ulaşırdı. Bedelleri ağır olmasaydı ulaşılmayı isteyeceğin kadar değerli olmazdı. Tüm bu nedenlerden ağır bedeller ödemeyi kabul ettin. Şimdi bu bedellerin altından kalkılması imkansızın oldu. İmkansız yeniden kendisini yaşatır…

Çaresizce

Çaresi nedir diye düşündü. Yalnızlık mı, şişelerin dibinde mi, alıp başını gitmekte mi ? Çaresi nedir diye düşündü çaresizce. Çaresiz mi dedi kendine. Kendindeki çaresizliğe ne harman olabilirdi de çaresizlik çareye dönüşürdü? Bilemedi, Bilemediğinden çaresizdi zaten. Çaresizce çaresizliğe bıraktı kendini. Tuzlu deniz suyunun gözleri yakan çaresizliğine bıraktı kendini. Çaresizlik, bedenini yukarıya doğru taşıdı. Hafif ama…

Şüphesiz

“Bak, Allasen doğru söyle. Söylemezsen dirimi gör.” Cümlesini kaçımız kurdu. Kaçımız yüzümüze söylenmeyenleri bilmek istedi. Kimsemiz, hatamızın yüzümüze söylenmesinden mutlu olmaz. Hepimiz kendimizdeki mükemmeli yaşar, onu oynarız. Mükemmel olmadığımızı bilip, bildiğimizin önemsiz olduğunu varsayıp. Orada değilmiş gibi yapmayı seçeriz. Sonra inanırız hep doğru olduğumuza. Sanarız, Zannederiz, Kabul eder ve bunun eminliğinden, şüphesizleşiriz gittikçe. Sonra bir…

Mecbursun

Mecbursun diye düşünür… Böyle hisseder kimisi, bir başkası için. Mecbur hissederek yaşamış birisinin, başkalarının mecbur olmadan yaşayabilmesine tahammül etmesi zordur. Diğeri mecbur hissetmez. Seçmiştir, seçimidir. Hiçbir şekilde mecbur değildir, hiç de olmamıştır… Bunu anlayamaz. Sadece istediğinden yapan, mecbursun cümlesine anlam veremez. İhlal ettiğinden habersiz, mecburiyet düşüncesine tutunan böylece öfkelenir. Haksızlığa uğramış, saldırılmış, aşağılanmış, dışlanmış hisseder.…

Paronayak Olduk

Görülmesi mümkün olmayanların farkında olup, bunu bilememenin acısıyla beraber yaşayamaz iken, korkunun esaretinde panikle baktıklarının ardındaki gerçekleri gördüğünü sanmaya paranoya denir. Korkunun halisinasyonu yalanda olsa kendi gerçekliğine tutunarak kendini güvene alma yanılgısında negatif bir hayal olur. Suçluluk duygusu ve ruhundaki benzerliği yansıtma mekanizması paranoyanın ne kadar abartılı olacağını belirler. Suçluluk duygusu kişinin kendisine bile ait…

Ezbere

Ezbere öğrenilmiş ömründe, Papağan cümlelerle konuştu. Kayıtlı bir bandın olabildiği doğrulukta ve tam tekrar etmenin eminliğinde. Birilerinin sesinden, Aklından ve ondan söylemesini bekleyebileceklerinden çıktı sesi. Akıl ağladı, fikir ağladı, mantık kafasını duvarlara vurdu. Vurdu durdu da… Papağan cümleler yine de kendini tekrarladı. Tutuldu akıl dedi biri. Öbürü tutulmadı, hepsi o kadardı diye ekledi.

Tükendin mi?

Bitenden kopamayan, Başlayana uyamayan. Geçişlerin de, öncekinde. Kapılar var…, O eşiklerin gerisinde. Günün sebebi, dünün gerçeği. Geçsin bir an önce gün. Sonlansın içini acıtan bugün. Kapansın kapılar. Susun sesler. Dursun artık bütün bu üstüne gelenler. ——— Öylece biti verir insanın gücü. Kanı çekilmiş gibi, pili bitmiş gibi, elektriklerin şalterini birisi indirmiş gibi. Devam etmeye, mücadeleye,…