Bazı Şeylerle Kavga Etmemek Lazım
“Sen de kimsin” düşüncesindeki birisini, görmemeyi başardığın zaman. Bu sefer o ”hiç kimse” olur.Bazı şeylerle kavga etmemek lazım. Bunlardan birisi de kendi … dur.
“Sen de kimsin” düşüncesindeki birisini, görmemeyi başardığın zaman. Bu sefer o ”hiç kimse” olur.Bazı şeylerle kavga etmemek lazım. Bunlardan birisi de kendi … dur.
Neler neler gördüm. Çok zaman oldu. Çok insan oldu. Ne çok insan birikti. Çok –neler- gördüm. Yetti bir ara, yumdum gözümü. Yumdum da, Artık gözlerimi kapattığımda da –neler-görünür oldu. İnsanlar gider, yükleri kalır. Dertleri biter, izleri kalır. Çakılmış her çivinin, tahtada izleri kalır.
İnsanları ciddiye almaktan vazgeçtim. – Neden mi? Onlar, kendilerini ciddiye almıyorlar ki. Değer kavramındaki eksiklikler olduğunda, yapacağınız her şey yağlı kağıda tükenmez kalemle yazmaya çalışmaya benzer. Hani “sen müthişsin” dediğiniz kişinin bu cümle karşısında kendisiyle dalga geçildiğini hissetmesi gibi söylenen ile algılana birbirine yapışmaz
Örme kazaklar olurdu eskiden bilirsiniz. Gözünüze bir ip takılırdı, eteğinde. Bir boşluk anı tutarda, çekerdiniz hani. Sökülüp gelirdi güzelim kazak etekten. İşte insanların bu eteklerindeki ipler hep dikkatimi çekmiştir. Ne zaman tutup çeksem, taşlar dökülmüştür yerlere. Eteklerindeki taşlar dökülmüştür.
Baş etmeye ve yüzleşmeye gücü olmayanların en etkin becerisi, güçlü bir egoya sahip olmaktır. Bunlar bataklıkların üzerine kurulu binalarında yaşarlar. Ve onlardan her zaman duyduğunuz şey, binanın tasarımı, malzeme kalitesi ve sitenin ne kadar lüks olduğudur.
Kalabalık ortamlarda bulaşıcı olan her şey hemen yayılır. Öfke, mutluluk, yalan, kötülük, iyilik, sevgi, nefret, bilgi, cehalet, heyecan, kandırılmışlık, coşku, ahlak, ahlaksızlık, umut ve umutsuzluk. Unutmayın, 10 kişiden 1 ‘inin gripten hapşırdığı odada bir tek hasta olmaz.
Dök, dök, dök…. Dök abi çayı… Dur dur napıyosun?½*# Taşırdın !.. Bardağın sınırından sonraki bir damla. Dikkat edin bakalım. Sizlerin de çay tabaklarınızda, sınıra kadar zorlamaların eserleri var mı? Varsa sıkıntı var 😀
Fırsat’ın doğası böyledir. Sürelidir, Halley yıldızı gibi gelir ve gider. O an izledin, izledin. Kayıp giden o yıldızdan bir anıyı kaptın, kaptın. Yokkk kaçırdın mı? O zaman geçmiş olsun.
Benzer benzeri çeker. Niyetler, insanlar, olaylar… İyi ya da kötü… Doğru ya da yanlış… Aynı olmaya gerek yoktur ki. Olabilir görmek, sempati oluşturmak, kabul edilebilir gerekçeler sunmak… Hafifletici nedenler eklemek aslında. Benzemeye başlamak eyleminde bir adım atmak, diğer adımı çağırmaktır sonuçta. Yani sessiz kalmakta suçtur. Neden uydurmakta. Gerekçe bulmakta. Benzemek için aynı olmaya gerek yoktur…
Bu yaptıkları; 💩Paylaşmak değildir. 💩Dertleşmek değildir. 💩Akıl sormak degildir. 💩Destek almak degildir. 💩Çözüm arayışı değildir. Asla değişmeyecekler, asla yüzleşmeyecekler, asla çözüm aramayacakların…. Tüm agresyonlarını, tüm kirliliklerini, tüm gerilimlerini, tüm kaygılarını, tüm negatiflerini buldukları birisinin üzerine 💩yıkma gayretidir.