Kaybolup Giderim

Kaybolan insanların hikayelerini dinlerken, ben de kaybolup giderim. Onların aktığı nehre, ben de girerim. Kendimi nehrin akıntısına bırakır, bende onunla giderim. Birlikte kayboluruz, masallarında. Masal gibidir, hayatlar. Bir zamanlar yaşanmış ve geride kalmış hikayelerdir. Her masalın verdiği bir ders olur. Ben bu dersi çıkartmaya çalışırım. Yoksa, masal dinlemeyi o kadar çok sevmem

Ölçekler

Ölçekler konusunu bilirsiniz. 1/10 veya 1/100… Kesirin böleni büyüdükçe, haritada detaylar azalarak kaybolur. 1/1 tam ölçüdür. Yani; Ekonomiler büyüdükçe, siz küçülürsünüz. Dünya kalabalıklaştıkça, siz küçülürsünüz. Galoballeşme arttıkça, siz küçülürsünüz. Siz kesirin, çizgisinin üstünde olan 1 sayısısınız. Değerlendirildiğiniz kesim ise kesirin çizgisinin altında olan 10-100-1.000-10.000-1.000.000.0000… sayıları. Özetle; Gittikçe insanın dünyasının, bir birey olarak anlamsızlaşmasının nedeni budur.

Kahramanlar

Kahramanlara ihtiyacımız var gibi gözüküyor. Çünkü, umuda ihtiyacımız var. Bunun bir nedeni var. Korkuyoruz. En büyük hayatta kalma refleksimiz korkmak. Bu korkmadığımız zamanların dışında yaptığımız şey. Düşmanlardan, insanlardan, işten, hayattan, gelecekten… Korkunun karşısında kazanmak için savaşmaya değil. Barışla, yaşayabilmeye ihyiyacımız var. Esas cesaret bu. Savaşmak, en çok korkanların işi. Çünkü düşmanlar korkunun eseri.

Her Yeni Gün

Her günümüz ufak ya da büyük sorunları halederek sürüyor. Hep bir engel. Hep bir sorun. Her zaman düzeltilecek veya toparlanacak birşeyler var. Ustalaşıyoruz giderek. Ve yoruluyoruz giderek. Sanki bu gün koşmasak, dünya dönmeyi bırakacak. Bu gün çalışmasak, yaptığımız herşey bir an da yıkılacak. Uyumaya korkuyoruz, biz uyurken bir şeyler olacak ve ipin ucu kaçacak. Sanki…