Toy Gözükmeyim
Bu sakalları değirmende ağarttım. Maksat toy gözükmeyim. Azıcık daha ağır olayım. Sözüm dinlensin. Bir ağırlığım olsun. Sağol değirmenci…
Bu sakalları değirmende ağarttım. Maksat toy gözükmeyim. Azıcık daha ağır olayım. Sözüm dinlensin. Bir ağırlığım olsun. Sağol değirmenci…
Saman alevi aşklar yanar bozkırda. Geceler soğuk, canlar emanet yaşar. Kısa ömürlerde, büyük açlıklar çeker bu insanlar. Günler kısa düşer dağların gölgesine. Üşür bu insanlar uzun gecelerde.
Ey dost, Hani bir gün ben yastaydım, Hani bildiğin, bildiğinden saçmaydım. Hani ben benden çıkmış, Bildiğinden, tanıdığından geçmiştim. Sen dost, Bu gün buradasın, O gün neredeydin? Yaa dost, Demek aklın bendeydi. Demek yasın benleydi. Demek derdin benden çok. Demek yanıma gelmeye gücün yoktu. Ah dost, Benden dost olmaz sana. Bencil davranmışım yakışmaz bana. Anlamamışım ben…
Gözleri seçmese de sisin içinde yine de bir şeyler hissediyor sarı kız. Pür dikkat odaklanmış, sabit bir yöne bakıyor. Belki bir koku alıyor. Ya da bir sezi, bir şeyler hissediyor. Taze anne sarı kız… Yavruları ondan korunma bekliyor.
Yaban, yaban mersinsiz olur mu hiç. Çil çil mersinler hazır sayılır. Az daha bekleyeceğiz ama ürün iyi bu sene. Bilirsiniz, belki de bilmezsiniz mersin bir su bitkisidir. Yani ne kadar bolsa su o kadar mersin verir. O da artık sevenine. ( hoş bu mersin aşılı olanı, yabanını bulmak size kaldı)
Sisin içinde her şey daha bir büyülü olur. Rüyada geziniyormuş efekti ile bir görünür, bir kaybolur nesneler. Sanki sisleri dağıtarak gelen bir atlı çıkıverecektir bulutların arasından. Bir başka yerden koşarak üzerine gelen bir kurt hayali canlanacaktır. Hiç biri olmayacaktır aslında. Ama hayal dünyasının puslu bir hava ile beden bulanı heyecana boğacaktır içini. Muhteşem bir keyiftir…
Bu bölgede iki tür dağ kekiği var. Resimde, sağda gördüğümüz geniş yapraklı olanı yemeklere ve ete çok yakışanı. Kurutup kullanılıyor tabi. Bir de resmin solundaki ince yapraklı kekik türü var ki, hasta olmaya gör. Hemen yeşil taze bir taneyi kopartıp sıcak suya attın mı, bir de bir kesme limonla ne boğaz ağrısı ne hastalık, ne…
Bunlar toprakta temizleniyor. Toprak, hani geldiğimiz ve döneceğimiz yer olan. Bizim de enerjimizin kirli kısmını emme potansiyeline sahip olan yer. Bildiğin toprak yani. Hani, yağmurda mis gibi kokan. Hani, bereketin yatağı. Hani, uğruna canlar verilen kanlar dökülen. Hani, geldiğimiz ve gideceğimiz yer.
Minik ama hoş bir çiçek daha. Bu da kışı sevenlerden. Kimi sarı, kimi moru, kimi yazı, kimi de kışı sever. Yani her insanın bir seveni bulunur. Her seven de iklimine göre sevecek birisini bulur.
Kışın bile açan çiçekler var. Yani demem şu ki, koşullar ne olursa olsun gününü yaz edenler var. Koşullara, kişilere takılmaya harcadığımız gücümüzü ve enerjimizi kendimize harcamak kışımızı yaz, gecemizi gündüz yapabilir.