Onunla ve Onsuz

Onunla ve onsuz olmamasının nedenini arıyorsun belki. Ve bulamıyorsun doğal olarak. Çok da anormal değil bu sonuç. Sonuç nedenini aradığın yer ile ilgili. Şöyle ki; • Belki kişide arıyorsun… İyi ve kötü yanlarını ortaya koyup. Sonra hoşuna giden ve gitmeyenleri sıralıyorsun. Ama durum değişmiyor. Artılar eksileri kapatmıyor. Eksiler artıları yok etmiyor. • Belki olaylarda arıyorsun……

Kocaman Sofrada

Onarılmayı bekleyen birisine, bilmeyi. Rahatlamamaya çalışan birisine, onarılmayı. Bilmek isteyen birisine, anlaşılmayı. Anlaşılmak istenen birisine, rahatlatmayı veremezsin. İnsanlara istedikleri ve talep ettikleri dışındaki hiçbir şeyi veremezsin aslında. Verirsin vermesine de, verdiklerinle mutlu edemezsin. Ispanak yemek istemeyip hambur bekleyen çocuklar gibidirler. İnat etmek işe yaramaz. Ispanağı yedirmeye çalışmak nafiledir. Doymasını, mutlu olmasını bekler. Sonra ihtiyacında tatmin…

Platonik Bir Aşktır

Derinden yaralı insanların tek aradığı şey, bir kez daha yaralanmamaktır. Özellikle yaraları açanlardan ya da bunlara en çok benzeyenlerden bunu yapmalarını isterler. Bu platonik bir aşktır. Celladına aşık olmaktır. Yaralandıklarını görmezden, acılarını bilmezden, yapanları suçlamazdan gelirler. Yaralı benlikleri güçsüzleşir, irade ve kimlikleri anlamsız kalır. Bağlılık olarak adlandırdıkları, sevgi veya yakınlık olarak tanımladıkları aslında büyük bir…

İlişkilerdeki Başlıca Sorun

Kabullenebilme sorunu mu? diye soruyorum kendime. Koşulsuz kabullenmek her şeyin ilacı mı? Sonra cevaplıyorum. Şizofrenik bir hal benimki 😄 Koşulsuz, nedensiz, tümüyle kabullenmişler o zaman neden ilişkilerin içerisinde gittikçe silikleşerek kaybolmak ve yok olmak zorunda kalıyorlar. Koşulsuz kabullenmemeyi seçenlere bakıyorum sonra. Bu mu? diyorum yoksa her şeyin ilacı. Yine manyak gibi kendi kendime cevap veriyorum.…

Sahip Olmadığımızı Verebilmek

Sahibi olmadığımızı verebilmek, Kız çocuklarına adil bir başlangıç şansı mesela. Eş ve eşit sevgi, saygı kabul ya da anlayış. Sahip olmak anlayış meselesi, anne ya da baba olmakla alakalı da değil aslında. Yeterli insan olabilmek ilgili. Kız çocuklarını doğru yetiştiremeyen ve düzgün gelecekler veremeyen bir topluluk olduğumuzda bir başka gerçekle yüzleşmek zorunda kalırız. O da,…

Yüksek Gerilim ve Belirsizlik

Yüksek gerilim ve belirsizlikle yaşamayı öğrenmiş insanlarız. Bu kazanıma da, diğer her kazanımızda olduğu gibi bir bedel ödemek zorundayız. Bu bedeli, kimi zaman stres ve gerilim gibi psikoloji ile. Kimi zaman acımasızlaşmak, rekabetçilik, mükemmeliyetçilik gibi kimlikle. Kimi zaman da sağlıkla veya mecbur kaldığımız yaşamlarla gündelik ödenmekteyiz. Gerilim ve belirsizlik için ödediğimiz bedeller hiçte az değil.…