Hepsi Bu
– Bana hayatı anlat. “Aynı sahneyi kullanan, farklı oyuncuların, farklı oyunları…” “İşte hepsi bu.”
– Bana hayatı anlat. “Aynı sahneyi kullanan, farklı oyuncuların, farklı oyunları…” “İşte hepsi bu.”
Üretmek ve faydalı olmak düşüncesi öyle bir şeydir ki. Önce kendin için, Sonra aile için, Sonra çevren, kasaban, şehrin için, Sonra ülken için, Sonra da herkes ve her şey için üretmek istersin. Faydalı olmak, anlamlı olmaktır. Üretken olmak, yararlı olmaktır. Çöp olmadan yaşamak, bunu yapabiliyor olmaktır.
Kendine İsteklerine sahip çıktın mı? Hayallerine, Umutlarına, Zamanına, Peki, sahip çıktın mı hiç kendine? Soruyorsun, insanlar neden böyle? Soruyorum, sen neden böylesin? Soruyoruz kendimize biz neden böyleyiz? Kimim ben, kimsin sen ve kim onlar? Kim olmalıydın, kimlerle olmalıydılar? Soruyorum şimdi, “Sahip çıktın mı kendine?”
Kavuşmanın zor olduğu yıllarda yaşandı romantizm. Aşklar, hasret ve özlemekti o zamanlar. Aşıklar, kıymet bilendi emek vermiş olandı bir zamanlar. Kavuşamasalar da, mutlu olmasını dilerdi insanlar. Ve kavuşmaktı, mutlu sonlar.
Herkesin, Her zaman, Aradığı, Duymak, Bulmak, İstediği şeydir doğrular. Olmayacağını, bulamayacaklarını ve duyamayacaklarına emin oldukları doğruyu özler her insan. …. Ta ki onu bulana ve duyana dek… O zaman anlarlar istediklerinin doğrunun bulunması ve söylenmesi olmadığını. Aslında bunca zaman, bunun görülemez olduğunu ispatlamaya adadıkları hayatlarında o an pişti olduklarını. Aklımızın almayacağı kadar çok şey yalan…
Cennetini başkasında arayanların, Girdikleri dünyaların cehennem çıkmasına sorunlu ilişki denir. Bunu çarpanlarına ayırdığımızda… İlişkiye, cehennem. İlişkide olunan kişiye zebani. Başlamasına sebep olan da şeytana karşılık gelir. Seçimlerimiz önemlidir. Basit sorgularla, düşünmeden, günlük ihtiyaçların gölgesinde ve başkalarının etkisinde baştan savılamayacak kadar önemlidir. Seçimlerinizdeki insanları tanımaya çalışın. Neye ihtiyacınız olduğuna takılıp kalmayın. Kim olduğunuz bir yana kimle…
Olduğu gibi kabul edemediğimiz hiç bir kadın ya da erkeği değiştirmeyi başaramayız. Reddettiğimiz her kişi karşılığında bizi bir şekliyle red eder. Değişmemek de bir red etme şeklidir.
Mekanik bunalımlar, kopya sorunlar, istikrarsız disiplinler, mantıkla kayboluşlar, GDO lu açmazlar, olmayan ilişkilerin olan problemleri, iletişimlerinin içindeki monolog üstadları… Sahtecilik işlemiş hayatların kendini kandırmış kimlikleri… Boşluktaki öğrencilerin boşta yaşayan üstadları… Kurulmuş gerçek dünyaların üzerine kurulduğu sanal yalanlar… Anlamsızlığın yanında duran anlamlı olanların anlamını anlayamadan anlama tutunanlar… Bir deve kadar doğru ve bir sarhoş kadar düz…
Bir hayat, bir hayata eğilirde. Öbürü ona eğilmez mi? Eğilir elbet. Yaslanır biri diğerine. Yalnız hissetmez hiç biri kendisini. Rüzgarı toprağı yağmuru havayı paylaşır. Aynı kadere birlikte bağlanır.
Yaşam bir enerjidir… İnsanın bedeninde, ruhunda ve kimliğinde biriktirebildiği – üretip çoğaltabildiği. Başkalarına aktarıp, başkalarından edinebildiği bir enerjidir aynı zamanda. Yetenekler, potansiyeller ve enerjiler iyi ya da kötü değildir. Bunların sahibi olan ve kullanan insan, iyi ya da kötüdür. Yükselmiş veya yükseltilmiş enerjilerin gerisinde duran benliklerin renginin ne olduğudur önemli olan. Rengi iyilik midir, yoksa…