Alkışlar
Başkalarının alkışları için yaşamak çok zor. En güzeli, kendini alkışlamak.
Başkalarının alkışları için yaşamak çok zor. En güzeli, kendini alkışlamak.
Seni peşinden sürükleyebilecek kadar, değerli bir şey ararsın. Bu bir kişi olabilir. Bu bir amaç olabilir. Bu bir tutku alabilir. Bu bir hedef olabilir. Onunla anlam kazanacaktır sanki hayatın. Ve o olmadan anlamsızdır. Ne aradığını bilmeden, ararsın. Bulana değin, ne sitediğini bilmeden yaşarsın. Bütün amaç, yaşamına bir anlam katmaktır. Alternatifi ise sanki bir hiç olmaktır.
Değerli insanlara, değer vermek. Başarılı insanların, başarılarını taktir edebilmek. Onları yüceltmez. Onlar, oldukları yeri zaten iyi bilirler. Bu insanlar, tüm hayatlarını adayarak başardıkları şeyin farkındadırlar. Sizin onlara sergilediğiniz tavır, onlara bakışınız hakkında bilgi verir. Sizi daha iyi tanımalarını sağlar. Bu insanlara sergilediğimiz bakış açısı ile “biz buyuz deriz” adeta. Kıskanç, hazımsız, kompleksli, güvensiz, egolu, kötü…
Kendi hayatını ve emeğini, başka insanlara gelecek vermek için harcayan insanlar kutsaldır. 24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun. Geleceğimizi öngörenlerden farklısınız. Sizler onu yaratanlarsınız. Omuzlarınızdaki yük büyük. Yolunuz uzun. İnancınız ve başarma arzunuzla yolculuğunuz kolaylaşacak. Yolunuz açık olsun.
Bazı günler kötü başlar. O sorun değildir. Sorun, bitmemesidir.
Hayatının başlarında bir şeyler yarım kalmış ise, sonrasında hiç dolmuyor. Demem o ki, Çocuklarınızı, yoksunlukla terbiye etmeyin.
İnsanların sabırlarını test ediyorsun, Potansiyel, sabır ve limitlerini sürekli zorluyorsun. Diyerek başladı cümlesine. Açıklamasını istedim. Örneğin dedi; – Bir günde araka arkaya 15 paylaşım yapıyorsun. – Uygulama sürelerin standart sürelerin üstünde. – Limitlerin üzerinde çalışmalar yapıyorsun. – Bazı yazılarında, özellikle yazım hataları ve karışık cümleler ile anlatım yapıyorsun. – İfadelerinde zorlayıcı, tahrik edici ve sabırlarını…
Bahçemdeki ağaçlarımı kırmak istemem. Onları yaralamak da istemem. Tüm iyi niyetime rağmen, ilkbahar gelmeden onların dallarını budarım. Bu onların iyiliği içindir. Bu, benim onlardan daha iyi verim alabilmem içindir. Bizler de kendi hayatımızda, insanlara doğruları söylememiz gerekir. Onların iyiliği için, canlarını acıtacak şeyleri kimi zaman uygun bir sil ile söylememiz gerekir.
Başladığı zaman, kendinden memnun değildi. Kendimi bulmalıyım, diye düşündü. Kendini aramaya başladı. Ne kadar zaman geçti bilinmez. Kaç kez kendi olmaya çalıştı saysan, sayılmaz. O bir kimlikten başka bir kimliğe kaç kez geçti sorulmaz, sorgulanmaz. Bir gün geldi ve hatırlamaya çalıştı. Kim di? En başında o kimdi?
Neden çok yazı yazıyorsun? Diye soran bir kişiye; Ben de şöyle diyorum. – Yazabiliyorum, yazmayı seviyorum. Sonra soruyorum. Okumayı mı sevmiyor musun? Çok yazanı mı? Her şeyi en iyi bildiğin düşüncesinde misin? Yoksa merakın mı az? Eğer birisine cevabın “evet” ise. Bırak ve bir daha okuma. Yok eğer, cevabın “Yazıları beğenmiyorum” ise. Bırak ve bir…