Kum Tanesi
Olanlar ve olacak olanlar elimizde olmayabilir. Ama ne olacağımız ve nerede duracağımız bizim elimizdedir. Belki bir dalgakıran oluruz, belki de bir kum tanesi.
Olanlar ve olacak olanlar elimizde olmayabilir. Ama ne olacağımız ve nerede duracağımız bizim elimizdedir. Belki bir dalgakıran oluruz, belki de bir kum tanesi.
Hani ertelediğimiz ve kendimizi hazır hissetmediğimiz hamleleri yapmayız ya. Bir tereddütün sıkılmış parmaklarının arasından çıkmayı başarana kadar fırsat anları kaçar ya. Tüh.. deyiveririz. TÜH…
Günün imkanları günün dertleriyle geliyor. Hayatlar basitken dertler sıradan. Dertler sıradanken baş etmek olağan oluyor. Durmak yok bugün. Devrin hızı durmaya zaman tanımayacak kadar hızlı. Giderken atlamaya izin vermeyecek kadar korkutucu. Yorulamıyor kimse. Duramıyor, ara veremiyor, bırakamıyor ve soluklanacak zaman yok. Ve insanlar yorgun. Ve insanlar bıkkın. Yeninin yeni dertleri ve buna mecbur hissedişleri sürüp…
İncelik ve sanatsal zevklerden yoksun insan , düşünemeyen insandır.
Sahiplendiğin her bir çok fazladan sonra, kalan boşluğa çok az başka şey sığar. Olanların, olmayanlarına neden olur. Denge, herşeyini koyduğun kefeye eğik olur. Aşırılık, abartı, saplantı, dengesiz ve plansız hayat. Sahip olduklarının yanında mahrum kaldıklarının ağırlığını da omuzlarında taşır.
Fanus… İçindekini kapalı tutmaya yarayan, hava su ile bağını kopartan. Nereyedeyse tüm dış etmenlerden bağımsız ve kontrollü alan. Yalıtılmışlık, tükenmektir gerçek anlamıyla. Yalıtılmış ve tam kapalı bir alana konulmuş her şey yok olur. Hele birlikte tükenmek, bir başka şeye dönüşmek arzusu, o bambaşka birşeydir. Olduğunda eksiklik bulanın, olacağına adanmışlığı için kendinde feda edilmişlik barındırır. 🎎Bir…
Alışmamış ise insan, Olmaz, durmaz, yakışmaz üzerine. Zorluktan, huzursuzluktan, çatışmadan, gerilimden beslenir. Eğrelti, olan değildir. Eğrelti ,üzerine olmayan-bedenine uymayandır. Bazı şeyler insana bir gömlek büyük gelir. Ona önce sığmak gerekir.
Takıldı Çapası En Derinde Özgürlüğü yaşamak için denize açıldı. Açık denizlerde bir yerlerde saldı çapayı derinlere. Biraz durdu, eğlendi olduğu yerde. Derken gitme zamanı geldi, asıldı çapaya. Çapa gelmez, tekne gitmez oldu. Anladı o zaman, Çapa bir batığa takılmıştı. Dalmak olmazdı, su derin. Çekmek işe yaramazdı, çapa takılmış. Kalmak olmazdı, fırtınası var denizin. Gitmek olmazdı,…
Birisini alıp bir yere koyup, gözümüzde… Ondan insan üstü beklentiler oluşturup, sonrasında… İnsan olduğunu gösteren durumlarına şaşırırız, en sonunda. Oda herkes gibi; 🛎Hata yapıyordur, 🛎Korkuları vardır, 🛎Zaafiyetlerin sahibidir, 🛎Her insan kadar insandır, 🛎Tuvale gidiyor, hastalanıyor, burnu akıyor ve hatta os…yor ve ge…yordur. Yüceltilmiş insanın böylesi sıradan olabileceğinden nefret eder insanlar. Kusursuz bir idole ihtiyaçları vardır.…
Hep söyledin kendine. “Cesaret edebilseydim.” “İsteğime sahip çıkmış olabilseydim.” “Yolumu inandığımın peşinde çizebilseydim.” “Kendimi bulup, kendimle mutlu olabilseydim.” Razı olunan hayatlar, idareten sürdürülen dönemler, aramak için tüketilmiş ömürler… Çok eskilerde bir yerde, avucundan uçup giden kelebeğini aramaya devam edenler.