Bazen kendimi o kadar önemli hissederim ki, Ne zaman mı, dersiniz? Eve döndüğüm zaman, çocuğum kapıyı açtıp, sarıldığında. Bakımını sütlendiğim; kedilerim, köpeklerim, tavuklarım beni gördüğü zaman koşarak yanıma geldiklerinde ve sarıldıklarınla. Baheçe ve ulaşabildiğim çevreme ağaçlar diktiğimde, onların bakımı yaptıktan sonra, onların büyüdüğünü gördüğüm de. Bir insana yardım edebildiğimi gördüğümde.
Aklınla aldığın bir kararı, kalbin onaylamaz kimi zaman. Bazen bilirsin ki, bir şeyi mecburen yapmak zorundasın, ama gücün yetmez. Seçtiğin ve seçiminle birlikte vazgeçtiğin arasında kararsız kalırsın. Kaynağı belirsiz şüphelere gömülürsün. Sis perdesi çöker üzerine. Felç geçirmiş gibi, kitlenip kalırsın. İçindeki çatışma, tüm yaşam enerjini rendeler. Çıkışı olmayan koridorlarda dolanıp durursun. Nasıl bir labirent bu,…
Herkes farklı bir yeriyle düşünür. Kimi, aklıyla. Kimi, kalbiyle. Kimi, sezgileri ya da hisleri ile. Kimi, bilinçaltı dinamikleriyle. Kimi de, … ile
Bir nehrin azgın akıntısına kapılmış sürüklenirken, hiç bir şey düşünemezsin. Sorunlarımızın ve günlük hayatımızın içinde, biz de böyle sürükleniriz. Ta ki o sudan çıkana veya bir el uzanıp bizi sürüklenmekten kurtarana kadar böyle devam eder.
Bilinçlenmek ve farkındalık kazanmak, sorunlarımızı çözecek algısı vardır. Durum bu kadar basit değildir. Bunlar sorunlarımızın, kimliğimizin, gücümüzün farkına varmamızı sağlar. Bilmek insana daha fazla acı, kaygı ve korku getirir. İşte çözüm, bu noktada tetiklenir. Artık süreç başlamıştır. Çalışmaya başladığım insanlara, hep şunu söylerim. Rahatlamak mı istiyorsun? Çözmek mi? Çünkü ikisi, birbirinden çok farklı seçimlerdir. Gidilecek…
Farklı kültürleri tam anlamı ile anlamak ve sindirmek pek mümkün değil. Bu yüzden kültürlerde birleşmek değil. İnsanı, insan yapan temellerde birleşmek gerekir. Kültürlerin sağlıklı olarak dönüştürelemediği ile ilgili yazımızı, belki hatırlarsınız. Orada anlattığımız gerekçeler ile, onlar özgün kalmalıdır. Ortak noktalara odaklanılmalıdır. Evrensel doğrular temeldir. İnsan benlik ve kişilikleri temeldir. Temel hak ve ihtiyaçlar temeldir. Bunlarda…
Denizler ve okyanuslarda yaşayan balıklar gibidir, bilgi. Bazılarının soyu tükenir. Yenileri keşfedilir. Ulaşmasını bilen herkese sunulur. Hayatta kalmamızı, beslenmemizi sağlar. Bazen ulaşmak, bazen tutmak, bazen de sindirmek riskli olabilir. Fazlasına ulaşmak ziyan, azalması kıtlık olur. Hep gözümüzün önündeki denizlerdedir. Ama deniz manzarasına her bakan, onun içinde yaşayan balıkları göremez.
Herşeyin bir hayalmiş gibi algılandığı yaşlar vardır. Hiç bir şeyin anlamı yoktur. Bir tek boşluk ve belirsizliktir. Zihin bir araya gelemez. Odak dağınıktır. Seçenekler sonsuz, hedefler ise belirsizdir. İspat isteği ile başarısızlık korkusu kolkola gezer. Büyük bir öfke, korku ya da boşvermişlik arasında gidip gelirsin. Kendini bu dünyaya ait değilmişsin hissdersin. Ve sonra, bu yaşlarda…
İnsanlar, kendilerinde en üstün gördüğü özelliği ön plana çıkartmak gayretindedir. Biz, onları bize sundukları bu özellikleri ile tanırız. Bilmediklerimiz ise, bize göstermedikleridir. Bunlar ancak birlikte yaşarken ortaya çıkar. Bizler bütüncül bir yaklaşımla tüm varlığımızı, birbirine eşit şekilde yükseltmeyiz. Motor özellikler belirler ve onları yukarı taşıyıp. Sonra da onların diğerlerini yukarı çekmesini sağlarız. Özetle, en güçlü…
Şunu unutmayın. Bilmek sorunları çözmenizi sağlamaz. Teoride olan, uygulanabilir olana kadar Teoride kalır. Bilmek bize, sadece yapılabileceğinin bilgisini verir. Yapabilir olmak ile yapmak arasında büyük fark vardır. Her sigara içen sigaranın zararlı olduğunu ve bırakması gerektiğini bilir. Sigara içmeye devam etmesi, bilgi noksanlığından değildir. Yanlış ilişkilerini sürdüren herkes, o lişkinin kendisine zarar verdiğinin farkındadır. Sağlıklı…