Çocukluğunda annesi ve babası görsün anlasın kabul etsin ve onaylasın istedi.
Gençliğinde vazgeçti onlardan, arkadaşlarından bunu istedi.
Yetişkin hayatında eşinden bekleyebileceğini düşündü, bulamadığını onda bulmayı diledi.
Yaşlandığında da bunu çocuklarından alabileceğini sandı.
Alamamak ve aradığını bulamakla ilgili bir sorunun sahibi isek bu açmaz tüm yaşamımıza, alamamak ve bulamamak düzleminde bir ip gibi dizilir.
Sadece hayatımız mı dizilir?
Hayır kuşaklar boyu birden çok nesil aynı dizlimin devamına eklenir.
Başlamış ve oluşmuş her duygu her eksiklik her sorun çözülene değin varolmayı sürdürür.
Kendiliğinden ortadan kalkmaz. Bu varoluşumuzun yapıtaşı olan konular için böyledir.
Bu ve benzer alanlarda ya biz bir şeyler yaparız. Ya da hiç kimse hiç bir şey yapmaz.
Bizle ilgilidir.
Hiç kimse ile ilişkili değildir özünde.
Bu bizim varoluşumuzun sınavıdır.
Bu bizim çözüm bekleyen doğumuzun anahtarıdır.
Bu bizim sınavımızdır.
Bu bizim aşmak zorunda olduğumuz varlık engelimizdir.
Ya biz çözeriz…
Ya da biz yaşarız.