“Şöyle kötü, böyle kötü…
Onu yaptı, bunu yaptı…
Bunu dedi, şunu dedi…”
Diyerek veryansın ettiğinde sanılır ki o insan için her şeyin sonu.
O insanın hayatında konuşulmaya değecek kadar hayatının merkezindeki insana yüksek bir odaklanma var demektir bu veryansının anlamı.
Değiştirmek bile olmaya bilir meselesi. Sadece içini dökmek ve rahatlamaktan öte bir isteği dahi olmayabilir. Sadece dinleyecek birine ihtiyaç duyuyor olabilir hatta yakınan kişi.
Hayatımızdaki insanların bir anlamı bir görevi ve gerekliliği vardır.
Sebepsiz ve nedensiz orada değillerdir.
Zamanında yapılmış seçimler anlamsız değildir.
Belki doğru ya da yanlış oluşu zaman içerisinde sorgulanabilir ancak seçimin yapıldığı ve iletişimin devam ettiği dönem için önemli bir anlamı olduğu kesindir.
Gerekliliklerimiz ve ihtiyaçlarımızı tanımlamak her zaman öyle kolay olmaz. Bunun olması da zaten insan gibi kompleks ve gelişkin bir varlıktan beklenemez. Tıpkı, yazılmış en büyük yazılımın üç satır yazılım komutundan oluşmasının beklenemeyeceği gibi.
Bazen sadece ön belleğin günlük birikimin boşaltılması gerekir ki bu olağan ve normaldir.
İşin ilginç ve komik yanı diğer kişinin hayatında olmamızda o kişi için sebepsiz ya da anlamsız değildir. Hele rastlantı hiç mi hiç değildir. Karşılıklı olarak bilinçsiz ya da bilinçli seçimler temas içinde olduğumuz insanları ve bizi bu ilişkilere çeker.
Görev gereklilik ve ihtiyaçlar süresincede bağlılığı bağımlı kılar.
Çünkü henüz misyonunu tamamlamamıstır hayatımızdaki.