Birkaç zaman içinde her şey açık bir şekilde serilir önüne.
Alelade durur. Basit durur. Anlamsız durur. Çok fazla bildik tanıdık olur.
Eee yani denecek kadar gereksiz hissedilir.
Birkaç zaman öncesindeki haller o an unutulur.
Bu jetonun düştüğüne, jetonun düşmemesi anıdır.
Olmuş olanı fark edemiyor olmanın gerçekleştiği andır.
Kendindeki kısacık aralıktaki farkın fark edilmediği zamansal aralıktır.
Aynı olamayacakların, farklı olacağının algılanamadığı zamandır.
Sadeliğin içindeki basitlik, olanın basit olduğundan değil de bunun sunumundaki zerafetiyle ilgili gerçekleşmiş olandır.
Farkındalık İQ nun üzerinde olmak zorunda değildir. İşte bu detaylarında gözden kaçırılır.
Bazen bir im noktası, bir virajın kuytusu, iki kelimenin bir araya geçişi bir anahtar olur. Bir anahtar bir kapıyı aralar. Bir eşikten atılan küçücük bir adım yeni bir adımdan sonra farklı bir dünya yaşantısı başlanır.
Zihinde kıymık kalmış bir imaja, bir ömür verilir de… Bir ömürden o küçücük imajı bulmak kolay sanılır.