Düşünme Sanatıdır

Felsefeyi, felsefe yapmak sananlara, Felsefe düşünme sanatıdır. Hani şu farkındalık, bilinci eğitmek, esnek düşünmek, kişisel ahlak, kimlik oluşumu, yaşamımıza hakim olmak konuları var ya… Hani kendimizi bulmak, içimize dönmek gibi seylere uğraşıyoruz ya… Hani hayatımızı değiştirmek ya da şekillendirmek arzusundayız ya… Hani, hani… Pek çok haninin temelleri sağlam olmalı işte. Hani diyoruz ki, havada asılı…

İpler Kimin Elinde

Bir avucun dolu ip tutar ellerim. İpleri sımsıkı tutar ellerim. Bir ucu ben de. Diğer ucu kimde o iplerin? Sımsıkı tutar ellerim. Ya ellerin bıraktığı iplerle, oynamadan ben neylerim. Kontrolün bizde olduğuna inanmak isteriz. İplerini elimizde sandıklarımızın, hala ipin diğer ucunda olduklarını varsayarız. İplerin diğer ucundan tutmak ve onu bırakmak istemeyenlerle oynadığımız “ipler kimin elinde”…

Sosyal Kimlik

Sosyal olabilmek önemli bir ihtiyaç. Sosyal olmanın devamındaki mecburiyette şu ki, sosyal kimliklerin varlığını öz kimliklerle doldurmak. Sanal sosyalleşmelerin kalabalık yalnızlıklara çıkan kısmı da burada işte. Kendinden kopuk, gerçeğinden uzak kabulün derinlerde bir anlamı olmaz ki bu tür bir sosyal onayın. Kimlik olarak kabul edilmemiş olan, sosyal kimliğinin kendisine uzak kısmındaki kabulünü tehlikeye atmaktan korkar…

Hareketli Sabitlik

“Kimler geldi kimler geçti hayatımdan” cümlesindeki ben, transit geçişi olan bir yola dönmüşken. Duranlara ve konaklamalara hayatımda bir yer ayırmamış olmanın eksikliğine sahip olurum. Gelenleri bekler, gidenleri izlerken kendi gittiğim yoldaki sabit duruşumu sürdürmüşümdür o ana kadar. Bunu bilir, bunu yaşarım. Bir yere sabitlenmek güzeldir belki. Giderken sabitlenmek, gidenlere sabit bir konak olmak. Bazen direksiyonda…