İnsandım
Gül ’düm soldum. Demir ’dim paslandım. İnsan ’dım yaşlandım. Demem o ki, her şey geçer.
Gül ’düm soldum. Demir ’dim paslandım. İnsan ’dım yaşlandım. Demem o ki, her şey geçer.
Suçluluk, utanç ve korku yükleyin ki çocuklarınıza. Onları kendilerini kurtaramayacakları acılara mahkum edin. Mesela, 🕷Sürekli namusa vurgu yapın. Kadın olmanın kirlenmek olduğunu kazıyın zihinlerine. Onları vajinismus hastası yapın böylece. Utanç duymalarını sağlayın, kadın olmalarıyla. Koştura koştura evlensinler aklanmak için ve son hızda anne olsunlar hak ettikleri saygıyı bulmak adına. 🕷Erkekliklerine vurgu yapın. Hani onlardan duyduğunuz…
Tam insanların, Saygı ve sevgiye çapa atmış limanları, evlilik. Aşk denizlerinin dibi maceraperestlerin batık defineleri ile doluyken. İşte onlar, kısa ve heyecanlı yolculuklarının hazin sonlarını anlatır. Neden evlendiğimiz ve kimle evlendiğimizin ötesine geçmişse evlilikler. Ya da aşklar sevginin üzerinde değer bulmuşsa eğer. Pek iyi sürmez bu yolculuklar.
Doktordun, öğretmendin, pilottun. Çaktın selamı asker, Salladın elini gezgin, Savurdun saçını artist olmuştun. Şimdi çoktan unuttun. Olduklarınla kendi uyuttun. 💅💅💅💅💅💅 Ellerinden kaçırdığı hayalleri uçup gittikçe hepsi bir bir unutulur. Unutuldukça, önemsizleşir. Kaybetmeye alışır insan. Kaybetmiş gibi de hissetmez sonradan. Tomurcuk değildir artık. O hayal onun da değildir. O gelecek, hayalci bir çocuğundur. Geçmişte yaşamış tomurcuğun,…
Çözümlememek, anlaşılamamak… Gizli kazanımlarımızdan bir tanesi. Kompleks kişiliğimizi ve eşsiz yaşantımızı simgeliyor. Artık biz alelade birisi değiliz. İyi ya da kötü olsun, sahibi olduklarımızın anlaşılamıyor oluşu bizi var ediyor. Biz artık kimseye benzemeyen, eşi benzeri olmayan birisi oluveriyoruz. Ve, “Kimse beni anlamıyor” Şikayeti gibi gözüken, aslında kendimizle övündüğümüz birisi oluyoruz.
İçlerinde ukte kalmışların büyük hasretleri olur. Hasretleri öfke, Öfkeleri de nefret olur sonra. Benim olmayan, kimsenin olmasın duygusu yaşar içlerinde ister istemez. Bilmezler ki onlar, acı çektiklerini. Benim yaşayamadığıma, kimse sahip olmasın eylemi doğar sonra. Onu da bilmezler, kendilerine tanınmış özgürlükleri yoktur ki,bunları neden yaptıklarını kendi kendilerine bilebilecek kadar. Mecburen İnanırlar kendilerine, doğru olduklarına. Kınama,…
Kimin için yaşadığınızı sorun. Neden yaşadığınızı sorun. Yaşamasaydınız fark ne olurdu onu sorun. Bir şey kattınız mı bu dünyaya. Gelişiniz ve gidişinizle pozitif bir etki bıraktınız mı hiç geriye. Sorun kendinize korkmayın, bişey olmaz.
Kendi hayallerine tutunmayanın sonrası başkalarının hayallerine hizmetçilik yapmak olur. Dönün şöyle bir geriye, Gelecekte nelerin hayalini kurmuştunuz? Bir kez daha şimdi dönün geriye, kaçını gerçekleştirdiniz? Şimdi devam edin. Burada bekleme yapmayın.
Felsefeyi, felsefe yapmak sananlara, Felsefe düşünme sanatıdır. Hani şu farkındalık, bilinci eğitmek, esnek düşünmek, kişisel ahlak, kimlik oluşumu, yaşamımıza hakim olmak konuları var ya… Hani kendimizi bulmak, içimize dönmek gibi seylere uğraşıyoruz ya… Hani hayatımızı değiştirmek ya da şekillendirmek arzusundayız ya… Hani, hani… Pek çok haninin temelleri sağlam olmalı işte. Hani diyoruz ki, havada asılı…
Yaşamak o kadar ciddi bir iştir ki, Aldığımız her kararın, Yaptığımız her bir seçimin, Ve yapmadıklarımızın Ve dahi almadığımız kararların sonuçları olur. Bu yüzden aklımızı istisnasız kullanmak zorundayız. Bilincimizi eğitmek zorundayız. Kendimizi geliştirmek ve hepsinden önemlisi kendimizi sahiplenmek ve sorumluluk sahibi olmak zorundayız.