Bolluk Yağdı Gökten

Bolluk yağdı. Bereket yağdı. Şans yağdı. Kısmet yağdı. Gökten de, bir tek ona denk gelmedi zannetti. Kafama düşmedikten sonra istemem diyerek elinin tersiyle itti. Olanakları itti. Olması muhtemellerin uzağından geçti. Atması gereken adımlardan sakındı. Yapması gerekenlerin bir basamak öncesinden vazgeçti ve geri döndü. İnancı olmazdı. Beklentisi olmazdı. Yaşadığı olmaz oldu. Ver yansın etti sonra, “Olmaz…

Aynı Gökyüzünün Altında

Kim olursak olalım. Aynı gökyüzünün altında. Aynı denizin kıyısında. Aynı torağın üzerinde. Birbirine çokta uzak olmayan bir hayatı yaşarız. Paylaşamadıklarımız ve kendimizin sandıklarımız, Saçmalıklarımız, Acılarımız, Sevinçlerimiz, … Bir de tek başımıza kullandığımız emanet zamanımızı kullanırız. Savursakta biter, pintice kullansakta yine de biter. Yanımıza kalmayacaklarla, Kalıcı olarak sahibi olamayacaklarımızla kavgamız sürer gider. Anlamsızlığı anlamlı kılacağını sandıklarımızla…

Kırık Kalpler

Bir kalbi olduğunu, kırıldığında. Bir hayatı olduğunu ,yıkıldığında anlarlar. Kaybetmek hatırlatır insanlara sahip olduklarını. ?Ayrılıklar, ?özlemler, ?kaybedişler, ?olduğundan eksilenlerle, şöyle bir sirkelenir ve kendine çeki düzen verir insanlar. Sebepsiz yaşanmaz yaşananlar. Nedensiz olmaz, olmuş olanlar. Hele ki anlamsız… İşte o hiç mi hiç değildir.

Aklın Kör Noktaları

Tanımaya başladığımdan 10-15 dk sonra… – Bildiklerimi söyledin, dedi. 🙂 Evet, dedim. Ben kahin değilim. Öte yandan bakar bir kör hiç değilim. Soylediklerim, görebilen birinin görecekleri. Üstüne üstelik “Senin bildiklerin ve senden başka kimsenin bilmedikleri.” ———- Bilmek çözer mi? dedim. – Ben idare ederim de, koşulları nasıl değiştirebilirim diye ekledi. Bildiklerinle neden hala aynı noktadasın,…

Felaketler ve Kötü Şeyler

Felaketler ve kötü şeyler, – sadece başkalarının , – sadece kötülerin, – sadece hak etmişlerin başına gelmez. Felaketler ve kötü şeyler, – bunları yaşayanlara kayıtsız kalanların, – buna sevinen ve kin tutanların, – ders almayan ve öğrenmeyenlerin, – kısa vadeli menfaatlerine vicdanlarını peşkeş çekenlerin, – kalbini temiz tutamayanların, – vicdanlarında sindiremeyeceklerini görmezden gelenlerin de, Kendi…

Melodi

Toplumsal cinnet kabalığın yükselen uğultusu gibi soluduğumuz havayı kaplamakta. Nefes alacak yer kalmayana kadar atmosferi kendisiyle doldurmakta. Uğultu Tek bir uğultu. Tümün fısıltılarından ortaya çıkmış kocaman bir uğultu. Refahta böyle bir şey. Mutluluklarının fısıltılarından yayılmış, atmosferi kaplamış tek bir melodi.