Daha Değerli

Küçümsemektir hatamız. Küçük adımlarımızın büyük değişimlere varacağına inanmayız. Gözümüzde büyüttüğümüz uzak hedeflerin küçük bir adımla olabileceği fikri bizi rahatsız eder. Bunu kabul etmemiz demek, bu güne değin yapamadıklarımızla hesaplaşmak zorunda olmaktır bir yerde. Kaybettiğimiz zamanımızla, fırsatlarımızla, geçmişimizle ve gençliğimizle yüzleşmemek için, o bir adımı – o ilk adımı atmaya diretiriz.

Kendine Nankör

Herkes suçluyu, düşmanı ve nedeni dışarıda arıyor. Kendi başı çekmişken, en büyük düşmanlığı kendi kendine defalarca etmişken hemde. “Kendini sev “kültü var ya hani. Künt anlaşılıyor belki de… Kendini sevmek kendini güçlendirecek, mutlu edecek, geliştirecek eylemlemlerden geçer. Sorumluluğumuzu almakta kendini sevmenin bir parçasıdır, Okumakta, Çalışmakta, Farkındalık yüklenmekte, Bedel ödemekte, Karar almakta … Özü kendimize bir…

Bilmeden

Neden acı çektiğini bilmeyen bir insanla, acılarından ders almayan insan aynı insan mıdır? Aynı anda değil ama sonrasında ve öncesinde birbirinin devamıdır. Çekilen acılar boşa çekilmez. Onu boşa çıkartan bizizdir. Unutarak, Görmeyerek, Kaçarak, Ders almayarak, Tekrar ve tekrar aynı hataları yapmaya devam ederek.

Kadına En çok Yakışan

Ve katılaşmış dünya insanı, bunlardan nefret eder. Zarafeti, basitlik. İnceliği, zayıflık. Sevgiyi, saflık. Neşeyi, kontrolsüzlük zanneder. En çok ihtiyaç duyduklarını düşünmeden yok eder, tıpkı doğa gibi. Olduğu gibi kabul edememek insanın cehennemlerinden birisidir. Kendi gerçekliği ve doğruluğuna hadsizce bağlıdır insan. Bu bağlılığı onu diğer canlıların varlığından üstün sanmasına ve onları kendi olduğuna dönüştürmeye çalışmasıyla sonuçlanır.…