Tanımaya başladığımdan 10-15 dk sonra…
– Bildiklerimi söyledin, dedi.
🙂
Evet, dedim.
Ben kahin değilim.
Öte yandan bakar bir kör hiç değilim.
Soylediklerim, görebilen birinin görecekleri.
Üstüne üstelik
“Senin bildiklerin ve senden başka kimsenin bilmedikleri.”
———-
Bilmek çözer mi? dedim.
– Ben idare ederim de, koşulları nasıl değiştirebilirim diye ekledi.
Bildiklerinle neden hala aynı noktadasın, diye sordum.
Birde üstüne üstlük,
Kendini değiştiremez iken koşullara nasıl etki edebilirsin ki diye ben de sözüne söz ekledim.
?
?
?
?
?
?
?
?
?
Aklın kör noktaları vardır.
Ne kadar büyük olursa olsun, görüşün dışında kalan bölgelerin körlüğüne tek çözüm başka gözlerin varlığına kabulden geçer.
Bilen ve bilmekten gururlanan katı ve kalıp kişiliklerin, kendi burunlarının dibinde duran bir başka dünyaya milyonlarca km uzakta oluşlarına yapılabilecek hiç bir şey yoktur.
Hayat bu kişilere, yaşayarak öğrenmeyi mecbur kılmıştır.
Bu kişiler güçlerini kendilerinden alırlar.
Bu yüzden de kendi kapasiteleri ve farkındalıkları kadarına hapis kalırlar.
Yine bu kişiler,
Duyarak, dinleyerek ya da gözleyerek öğrenemeyenlerdir.
Bildiklerinden bir ötesindekine bakamayanlardır.
Bilmek istedikleri dışındakilere kapalı olanlardır.
Aslında bunlar kendileri ile yüzleşmekten en çok korkanlardır.