İnsan aklının sınırları ve insan aklının sınırladıkları.
Rekorlar, kırılmak içindir. Ancak, çıkılabilecek seviyenin yine de bir sınırı vardır.
O zaman soru, bunun ötesine nasıl geçebiliriz?
Aklın potansiyeli, kaynak ve sınır ise;
O zaman, onu besleyen kaynak ve sınırlayan engel aynı hale gelir.
Aklı, bir organizatör gibi düşünerek.
Ruhsal varlığımıza ve derin benliğimize ulaşmamız gerekli.
Rehberimize ve yaratılıştan atanmış içgüdüz gibi bizi yönlendiren, biyolojik navigasyonumuza ulaşmamız gerek.
Duygularımız bizi güçlü ya da zayıf kılar. Bildiklerimiz de öyle. Düşünce gücümüz için de aynısını söyleyebiliriz. Bunların hepsini dengeli duruma getirmiş iken…
Eğer sınırlarımızın ötesini arıyorsak, sınırlar da bunu bulamayız.