Hayat senin küçük yavrum, diyoruz.
Geleceği senin için yapıyorum.
Benim için yaşa, benden iyi yaşa, diye ekliyoruz.
Bir gün sonrasını inşa edip koca bir ömre güvenle bakmasını salık veriyoruz ya.
Biz de inanmıyoruz ki söylediklerimize.
Bir dilek bizimki.
Bir niyet.
Bir umut.
Bir ömür bir sonraki ömre adanmadan,
Kendine bile yetiremezken.
Bir sonrakine verebilecek, bırakabilecek neye sahip ki?
Kendimize dürüst olmadan, dürüstlüğü öğretmemiz gibi.
Kendimiz korku duyarken, umudu aşılamak gibi.
Kendimiz başaramazken, başarmasını ister gibi.
Kendimiz okumazken, çocuklarımızdan kitap okumasını ister gibi.
Boş ve anlamsız.