Şunu gördüm ki,
🔹– Donanımlı olmak ile
🔹– Donanımını kullanabilmek
iki farklı özellik.
İnsanların en çok sorduğu sorular şunlar.
📎– Ben ne iş yapabilirim?
📎– Benim yeteneğim en fazla hangi konuya?
📎– En çok istediğim ne?
📎– Eksiklerim mi beni başarısız kılan?
📎– Neden bir noktada sürekli tıkanıyorum?
📎– Hak ettiğim yere neden gelemiyorum?
Bilgi ve beceriye sahip olmak kişinin işini, ne istediğini, seçeneklerini bulmakta. Kendisine yeni bir dünya yaratmakta ve onun içerisinde mutlu kalmakta yeterli olmadığını görüyoruz.
Bunun en büyük nedeni kendimizi yeterince tanımayışımız.
Tabi ki tanıyoruz, ama bildiklerimiz;
🔗* bize söylenenler,
🔗* bize çizilen yollar,
🔗* verilen idealler ve kalıplar,
🔗* sosyal kültürel dayatmalar ile birleşince kendimize ve kendimiz ile daha köklü ilgilenmeye fazla yerimiz kalmıyor.
Mecburiyetlerimiz, duyusal sadakatlerimiz, güvendiğimiz rehber düşünceler ve adımıza alınan kararlar..
Bir de bakmışız biz, biz değiliz de rüzgarda savrulan dümensiz bir yelkenliyiz.
Hepimiz kişisel tarihimizin bir yerinde durup, tüm hayatımızı en başından sorgulamak zorundayız.
Bu kendimize olan en önemli borcumuz.
Borcumuzun ödemesini yapmadığımız sürece kendimizden kaçmaya devam etmek zorundayız.
Utancımızsa kendimizi gerçekleştirmemek.