Öfkesi dünyanın merkezinde kaynayan lav gibi bekledi.
Yüzeye çıkmasının bin bir yolu vardı.
Şiddetle dağlardan patlamak tozu dumana katmak.
Denizlerin altından çıkmak, dağ olmak.
Yıllar boyu yarı aktif bir volkandan süzülerek içindekileri kusmak.
Aktif olmak bir bekleyen yanar dağ gibi ama patlamadan gerilimi ayakta tutmak.
Duman olmak çevresindeki her şeyi karartmak.
Yapabileceklerinden sadece bir kaçı.
Mağmaydı öfke ve lav olup taşmak zorundaydı içinden.
Sadece bekledi, bekledi…
Bekledi çünkü;
Bir sebebe, bir nedene, bir yola ihtiyacı vardı.
——-
Yaşamın içerisinde bulunulan anda ve zamanda, pek çok kişi ya da durum öfkenin sebebi gibi gözükür.
İşin aslı bazen farklıdır.
O anda olanın, sahip olunan ve bekletilen öfkenin ortaya çıkmasına yol, sebep ya da neden olduğudur.