Utanç Boğulmaktadır

Günün birinde, bir denizin içinde “Utanç” boğulmaktadır. “Vicdan” atılır ve onu kurtarmak ister. Ama tüm çabası nafile… Kızar kendine “Vicdan” bu, bütün işi kendiyle. Bir kez daha buna izin vermeyeceksin ve kendini affedene kadar “Suçlu” ismiyle dolaşacaksın der. Artık o “Suçlu” ’dur. Suçluluk ona yapışmış kalmıştır. Gel zaman git zaman “Rastlantı” ‘yla karşılaşır bir gün.…

İlişkilerdeki Başlıca Sorun

Kabullenebilme sorunu mu? diye soruyorum kendime. Koşulsuz kabullenmek her şeyin ilacı mı? Sonra cevaplıyorum. Şizofrenik bir hal benimki 😄 Koşulsuz, nedensiz, tümüyle kabullenmişler o zaman neden ilişkilerin içerisinde gittikçe silikleşerek kaybolmak ve yok olmak zorunda kalıyorlar. Koşulsuz kabullenmemeyi seçenlere bakıyorum sonra. Bu mu? diyorum yoksa her şeyin ilacı. Yine manyak gibi kendi kendime cevap veriyorum.…

Her İlişki Merhaba İle Başlamaz

İlişkileri kurabilmek kadar büyük olan bir başka yetenek ilişkileri sonlandırabilmek. Kurduğumuz iletişim ve ilişkilerimizin çok azı sürekli devam eder. Her birimiz sayıyız yeni iletişim, temas ve ilişki kurarız. Kimi bir çakmak taşından çıkan kıvılcım kadar kısa olur. Kimi bir gündüz kadar aydınlıkta yaşar. Kimi bir ömür gibi başlar ve bitişi elimizde değildir. Her ilişki merhabayla…

Önce Sen

Akıl vermek gibi olmasın da, azıcık vereceğim. Hayatın içine hiç girmeden, az görüp, az yaşayıp çok konuşan insanlar vardır. Bazı konular vardır ki, sadece yaşayanlar bilir. Bu insanlar; bilirmiş gibi, anlarmış gibi yapanlara çok kızarlar. Ahkam kesenlere tahammül edemezler. İnsan herşeyi yaşayamaz, herşeyi bilemez. Anlatmak istediğim bu da değildir. Bu insanların tek dertleri görülmek, dinlenilmek…