İki Mesele

“Ya arkadaş, o. geldin o. gidiyorsun bu dünyadan” der ya yaşamayı bilen dostunuz. İşte sen de bu soruyu sorar durursun hep kendine. ” ben bu dünyaya neden geldim” ” bir anlamı olmalı” ” bir nedeni olmalı” ” bunu bulmalıyım” Gitmeden bulursan anlamlı gidersin. İçin huzurlu ve gözün arkada kalmadan. Bulamazsan geldiğin gibi.

Sahte Gözyaşları

Hırsına yenik hataları vardı. Egosuna hizmet eden doğruları oldu. İnatlarına, hatalarına ve yalanlarına rağmen hayatı acısız mı kalacaktı. Kendine ağladı. Başaramayışına öfkelendi. Ne ayrılıklar, ne terk edilmelerdi mesele. Mesele tekrar gelen yenilgiden ibaretti. Acı çekmek hakkını kullandı. Kendini acıtmak lüksünü kullandı. Sahibi olduklarının hepsi bunlardı. Anlam veremedi. Bunca gözyaşına bunca haklı olduğunu sanışa rağmen yaşadıklarını.…

Onun Sadece Dilinde

“Onun sadece dilinde var…” Dilimizde olanlar aklımızda olanların bir uzantısıdır. Aklımızdaki bizim meselemizdir. Ya da meselemiz aklımıza düşer. Oradan da yerçekimi buya, aşağıya doğru inerken dilimizden kayar ve düşer. Aslında içinde çözemediğini dilinde çözmeye çalışır insan. “çok egolu, egoist, bencil…” cümleleri sahibinin bunların üzerinde abartılı duruşuna itafen hayat bulur. “ Namus, ahlak…” “cinsellik” “din, iman”…

Yapamazsın

Kendine limitsiz gerilim, kaygı yaratamazsın. Tüm pozitif enerjini, saçıp savurup öylece harcayamazsın. Sorunsuzca yüklendiğin olumsuzlukları öylece bir başkasının üstüne boşaltamazsın. Kazanım ve tüketim. Yüklenim ve deşarj olma modellerinde. Israrlı yanlış seçimlere tutunan insanların kaderi, onlardan uzak kalmaya çalışan insanlar döngüsüdür. Terminatör gibi kendilerinden başlayan tüketişlerini başkalarına doğru yönelten kişiler, kontrolsüz aşır voltaj veya elektrik kaçağına…

Korkusu

Evlilik korkusu, Yeterince hazır olduğundan emin olamayan, kadın ve erkeklerin ortak sorunu. Evlenememek korkusu, Doğru ya da istediği eşi bulacağına olan inanç kaybının yerleşmiş hali. Evlenip mutsuz olmak korkusu, Gözlem, olumsuz deneyim gibi nedenlerle kaybedilmiş güvenin can çekişmesi. Korktukları başına gelen insanlar var. Korkularının, beklentiymiş gibi kabuslarına seslenişlerini duyarsınız. Onlar duyulmadığını sanarak korkularını çağırırlar. Kadermiş…

SABIRSIZ

Sabırsız insanların sabırsızlığına, sabır göstermek zorunda olan ben. Benim sabırsızlığıma, sabır gösterecek olan kim. Sabır bir bekleme hali olsa kolay. Sabrın aslı, gerçekte bekleyememe durumu olmasında zorluk yaşanmakta. Duramayanın, sığamayanın, kendisinden değil bir başkasından beklediği sabır olmakta. Sabrın nesnesi neyse ne, Sabrın öznesinde esas mesele. Sabredende mi işlemekte, sabredileni mi kapsamakta. Sabırda, sabırsızlık da kendi…