Olumlu ya da olumsuz olsun, önyargılarımız bizi zorlar. Bunun sebebi bir kez yerleşmiş ve öğrenilmiş algıların sabitlenmesi ve kendine kalıcı yer yapmasıdır. İnsan bildiğinden başka bir şeyi kolaylıkla öğrenmez. Sorun bilmek değil önyargılarla katılaşan kimliğin sabitlenmesidir. Esnek bir zihinde bilgi sadece açlık doğurur. Eksik olanın farkına varılmasını ve boşlukların doldurulması için büyük bir açlık hisseder insan. Edindiği her bilgi kırıntısından sonraki kırıntıları toplayarak yoluna devam etmek zorunda kalır.
Peki zihin nasıl esner?
– Zihin insanın kendi hesaplaşma yüzleşme ve kabul süreçlerinin tamamlanmış olması ile esner.
– Zihin insanın kendini tanımak için verdiği çaba ile esner.
– Zihin insanın kendisine gösterdiği anlayışla esner.
– Zihin insanın kendisini onarması ve dengeyi bulması ile direk ilgilidir.
– Ezbere davranışlardan, yani otomatik pilottan kurtularak esner. Sürekli farkındalık ve anda yaşamın içerinde olmaktır kuralı.
– Zihni kalp yumuşatır. Kalbi yaralı bir insanın düşünceleri de prangalıdır.
– Zorlanarak ve yıkınlar ve yeniden oluşumların heyecanında esner.
– Zihin hayal gücü ile beslenir, umutla canlanır, hedeflerle bileğlenir, azimle tutarlı olur, çalışmakla güçlenir.
– Farklı şeyler yapmak, çok yönlü çalıştırmak katılaşmasını önler.
– Bedeni esneterek zihnimizi esnetmek adına bir adım atmış oluruz.
– Yaşama heyecanı ve tutkularımız zihnimizi esnetir.
– Korkularımızı yenmek ve üzerlerine gitmek zihnimizin katılaşmasının önüne geçer.