Onlardan kusursuz olmalarını bekliyoruz ya.
Yanlışlar yapıyorlar, kusurlu tavırlarıyla bize bir şeyler yaşatıyorlar ya.
Hani eksik bıraktıkları oluyor.
Bir de ısrarla düzeltmedikleri.
Bu da yapılır mı, bunu nasıl yaptı diyoruz bir zaman sonra.
Anne babalarımız, aile bireylerimiz, kardeşlerimiz, eşlerimiz, arkadaşlarımız dan bekliyoruz.
Özenmelerini istiyoruz;
Kendilerine kimliklerine yaklaşımlarına ilişkilerine ve yakın olduklarına, bizlere.
Bunu istisnasız ve kusursuz yapmalarını bekliyoruz.
Bunun devamlılık arz etmesini istiyoruz.
İstisnaların eksikler ve hatalar olmasına çok ender razı olup daha farklı daha doğru daha iyi nasıl olacağına ilişkin fikirlerin sahibi oluyoruz.
****************************
Onların olduğu yerde durmuyoruz ama bir başkasının hayatında onların bir benzer konumunda muhtemelen yer alıyoruz.
Eleştirdiklerimiz, sorguladıklarımız için ya da başka başkaları için aynı sorguları bizim için yapacak birilerinin olduğundan haberdar mıyız?
Kendimizle yeterince ilgileniyor uğraşıyor ve sorguluyor muyuz?
Kendimiz pek çok eksikli, kusurlu yada kendimize dönük yanımızla
Kişiliğim bu,
kimliğim bu,
karakterim bu,
huyum bu,
koşullarım bunlar,
bunu istiyorum,
benim hayatım,
hesap mı vereceğim,
alışkanlığın, bağımlılığım bu,
çözemiyorum ne yapayım,
elimden gelen bu kadar,
bu benim zafiyetim,
ben istemez miydim,
…. Gibi sonsuz sayıda cümle ile kendimizi savunmuyoruz.
***************************** felsefe,mantık,bilinç,
Kusurlu olmaya hakkımız var / kusurlu olmaya hakları yok.
Hata yapılır hepimiz insanız / nasıl bu hatayı yapar.
Ben buyum işte / nasıl bu kadar bencil olur.
…
*************************
Tüm bunlardan bahsetme sebebim. Hataları haklı masum çıkartmak değil.
Başkalarının kusurlu tavırlarının bize yansımasını anlatabilmek.
Diğer bir yönüyle kendi kusurlu tavırlarımıza yaptığımız savunmaları okuyucuya göstermek.
İnsanın bir meselesi var.
O meselede kendisiyle olan meselesi.
Bunun önemini bir kez daha anlatmak.