Olduğu ve olduğu kadarında şahittir kendisine.
Kendisinde şahit olduklarına, kendisini ekler ve haklılık bekler.
Olasılıkların içerinde olan ve olabileceği kadarına şahittir.
Görebildiği düşünebildiği ve kendine izin verebildiğine kadar şahitlik eder.
Bir zemine oturtup kendini, şahitlik etmek için oturduğu koltuğun durduğu zemine basar.
Tek zemin vardır, tek düzlem vardır, tek bir kat vardır kendi gerçekliğinde.
Ayakta durup, oturan kendine bakıp. Kendinden daha fazlasını, daha yukarıdan görebilmekte olduğundan gururlanır.
Şahitler ve ölçütler dışardan olmalıdır.
Katlar düzlemler bakan gözler ve bakışlar kişinin kendisinden ayrılmalıdır.
Kişi kendinden uzaklaşırken ve kendine bakarken. Kendinin olası doğruluğunu ve haklılığını bu kadar yanına almamalıdır.
Kendine şahit insanın, yalancı şahitliğinden belki de böylece kaçmalıdır.