Zombi filmlerindeki gibi, her yerden çıktığında kaçacak saklanacak yerin kalmaz.
Tüm insanlığı sarmaya başlayan bu mikrop açlık, yoksulluk, bağnazlık ve şiddetle beslenir.
Umutlardan koparttıkları parçalarla güçlenir hayatta kalır.
Etrafını kuşattıkları her varlığın hayallerine korku bulaştırır ve güvensiz bir dünya yaratır.
Tek çare silahlanmaktır.
Tek umut, yok olmamak için yok etmektir.
Umut yiyiciler başarmıştır.
Son umutların da kendi kendilerini öldürmelerini böylece sağlamışlardır.
Artık, herkes için;
– Umut, bir katildir
– Umut, bir korkudur.
– Umut bir kaçıştır.
En sonunda geriye kalan…
Kirletilmiş dünyada, Ahiret ’in kapılarını açmak için sur borusunun sesini duymaya muhtaç hale getirilmiş olan insanlıktır.
Bu gidişle insanlığın sonunu getirecek olan tek sebep, yine insanlık olacaktır.
Umut yiyicilerin yaydığı mikropla yok olacak olan insanlık, kendi felaketine adım adım giderken. O ilk mikrobu yayan, yok oluşunda şunu diyecektir
” Böyle sonuçlanacağını nasıl da tahmin edebilirdik ki”