Ne Yanlıştı

Anlamsız bir dünya değil. Biz anlamını kaybetmişiz. Gereksiz bir hayat değil. Biz gereğini yerine getirmemişiz. Zamansız bir geliş değil. Biz zamanı kullanmayı becerememeşiz. Kaybetmiş hissettiğimiz yarışta. Geri çekildiğimiz mücadelede. Yorgun ve umutsuz. Güneş bir kez daha doğuyor, kazananın üstüne. Ve onun gölgesi düşüyor kaybedenin üstüne. Soruyorsun belki kendine. Ne yanlıştı?

Yorgun

Hani bazen öyle bir yorgun hissedersin ki, boş mezar bulsan girip uzanacaksındır. Kasların ve kemiklerin bile acımaz, acımaya mecali olmaz. Gözlerin sabahı bildiğinden açılır da için, için-için uyumaya devam eder. İstemezsin kimseyi, istemezsin görmeyi. Kimseyi istersin de, kimse senden bir şey istemesin istersin. Unutursun yemeyi, hatırlarsın sonra da boğazın düğüm-düğüm geçmez lokmalar. Önce gündüz bitsin…

Hani Diyorum ki

Günün imkanları günün dertleriyle geliyor. Hayatlar basitken dertler sıradan. Dertler sıradanken baş etmek olağan oluyor. Durmak yok bugün. Devrin hızı durmaya zaman tanımayacak kadar hızlı. Giderken atlamaya izin vermeyecek kadar korkutucu. Yorulamıyor kimse. Duramıyor, ara veremiyor, bırakamıyor ve soluklanacak zaman yok. Ve insanlar yorgun. Ve insanlar bıkkın. Yeninin yeni dertleri ve buna mecbur hissedişleri sürüp…

Sömürücü

Sömürülmüş yaşam enerjilerinden geriye kalan posaları canlılığa aç. Bir vampirin hizmetkarı kadar kansız, Çökmüş göz çukurlarının anlattığı kadar yaşamaya açlar. Birileri onlardan beslenmiş hiç durmadan. Sekiz yavruyu emzirmiş bir dişi köpek kadar bitkin. Günlerdir uymamış kadar da yorgunlar. Birileri bedenlerini sömürmüş. Ruhlarına kadar tüketmiş onları. Yardım istemeyecek kadar bitkin, Medet umamayacak kadar çaresiz. Ve baştan…

ÇIĞLIKLAR ATAR İNSAN

Sesiz çığlıklar atılır. Duyulmaz çığlıklar algı sınırlarının altında, camları insaları ilişkileri yaşamları patlataçak yükselikte atılır. Sessiz çığlıklar atar insanlar. Kendilerinden başka kimsenin seslerini duymadığı çığlıklar. Duyulmak isterler. Duyması gerekenler duymaz onları. Daha yüksek çığlıklar atar insanlar duyulmak için. Kimse duymaz bu sefer onları. Kendi çığlıklarından kulakları yırtılır. Duyulmazlar…. Duyul…….. D……

BUDA İNSANIN ENERJİSİNİ TÜKETİR

Yaşayışı içerisinde farklı duruş ve kimlikleri sergilemek zorunda kalan kişilerin rol kimlikleri arasındaki birbirine geçiş zorunlulukları, zaman içerisinde karışıklık ve karmaşa hisleri içerisinde insanı yorgun düşürür. Gerçekliğin sorgulanır olmasına neden olan esas durum, kendi içerisinde tutarlı ve kesin olan gerçek kimlik ve tavırda istikrarlı kalamamanın uzantısıdır. Bu yaşayışı benimseyen insan kendisinden bildiği rolleri arasındaki gerçek…

KAFAM KARIŞTI – ENERJİ KOÇLUĞU

ENERJİ ALANINDA ÇOK SAYIDA AKIM GÖRÜŞ VE FELSEFE VAR , KAFAM KARIŞTI…… A- Teknik ve uygulama mı , dayandığı felsefe mi ? Bir başka durum ise çok sayıda farklı akım görüş teknik ve öğretinin varlığı. Sayısız vaat ve yöntem anılmakta söylemlerde. Her bir görüş kendi öğretilerini geliştirmekte, katı kurallar ve kesin sınırlarla çizgiler oluşturmakta. Her…

ÖNEMSİZ

Önemsememek ya da yeterince önemsememek; Bir davranış biçimi mi, karakter özelliği mi yoksa düşünce biçimi midir?… Öğrenilmiş ise, düşünce. Yeterince pekiştirilmiş ise, karakter. Tecrübeyle desteklenmiş ise de davranış biçimidir. Onu çocukken anne ve babası önemsememiştir, ya onu ya da onun yaptıklarını. Kırılmıştır başlarda, kendini yalnız değersiz ve önemsiz hissetmiştir belki de. Sonra öğrenmiştir yaptıklarının önemsenmeyebileceğini…