Bu Kocaman Yaşamda

Hep söyledin kendine. “Cesaret edebilseydim.” “İsteğime sahip çıkmış olabilseydim.” “Yolumu inandığımın peşinde çizebilseydim.” “Kendimi bulup, kendimle mutlu olabilseydim.” Razı olunan hayatlar, idareten sürdürülen dönemler, aramak için tüketilmiş ömürler… Çok eskilerde bir yerde, avucundan uçup giden kelebeğini aramaya devam edenler.

Evrensel Bilgi Kanalları

Biraz da Kuantum Düşünce ve Potansiyeli Konusuna Değinelim. Evrensel bilgi kanallarına bağlanmak. Evrensel bilgi kanallarında bilgi almak. Evrensel kanalla bütün olmak. Gibi kavramları duyan ya da duymayanlarımız olabilir. Bu kavramların her biri kuantum üzerinden anlamlı kavramlardır. Soyut düşünce ve buna yönelmiş bakışla geçerlilik kazanırlar. Bütünün içerisinde anlamlı ve bütünün tamamıyla en dipte yani hücre altı…

Değiştiren Fırsatlar

Her birimizin yaşamında ender fırsatların ele geçtiği anlar vardır. Bazen bir değişiklik veya fark yaratma fırsatı doğar, Kendimizi ya da bir başkasını değiştirebileceğimiz bir anı, az bulunur bir fırsatı yakalarız. Az da olsa aralanmış bir kapıdan ince bir ışık sızar. O küçük açıklıktan geçerek ender bir farkındalığa ulaşma şansımız vardır da… Tam da o kapıyı…

Yağmacılar

Yağmacılar denen bir grup zihin var. Yaratmak, üretmek ve sahibi olduklarıyla gururlanmak onların işi değil. Bunlar, düşüncenin ve insanlığın kanser hücreleri gibi. İstila ettikleri kadar ve alanlarının dışına taşıp, diğer hücrelere hakim olabildikleri ölçüde hayatta kalabiliyor. İnsan evriminin bir kaç alt basamağına sıkışıp kalmış, yağmacı ve istila peşindeki zihinler basit varlık çabalarının sonlarında kendi yok…

İYİLİK VE KÖTÜLÜĞÜN SAVAŞI

Sonsuzluğun tam da ortasında iyi ve kötü, doğru ve yanlış, değerli ve değersiz kavramlarından çok daha fazlası vardır. Zamanın başından beri kavramlarla tanışan insan onlarla oynamayı sevmiş, tıpkı kelimelerle oynadığı gibi kavram ve değerlerle de oynamayı bir eğlence haline getirmiştir. Nasıl çocukluğumuzda birilerine isim takmayı sevmiş ve bununla eğlenmişsek bu günde yargılarımızla sınıflandırmayı tercih eder…

ÖLÜMSÜZLER

“O iş olsun havada karada, dünyada ölüm yok bana”, diyenin o işi oldu. Sonra bir başka işe, işi düştü. Hani dönüş yoktu, hani ölüm yoktu havada ve karada. Hani her şey o ilk olacak olana endeksliydi. O başka, O, o zamandı. Bu, bu zaman. Yok… insan şaşar beşer, hep elinde olmayanı ister. Ulaşılması zor olana…

YENİLEN HURMALAR GÜN GELİR….

Her şeyin bir bedeli vardı. O bilmiyor muydu? Seçtiği gün başlamıştı seçimi ve seçmeyişi. Sürekli bedelleri kabul etmişti, seçimlerinde. Seçimlerini alırken, bedellerin ödeme vadelerini uzun tutmuştu ekseriyet. Birikti bedeller. Seçimlerde, yaşandı ve tükendi. Gün ödeme günüydü. Gün hesap zamanıydı. Gün dünün devamıydı. Artık yenilen hurmaların tırmalama zamanıydı.

TEKRAR

Risk alamama > Karar alamama > Onay beklentisi > Özgüven sorunu > Değersizlik algısı > Risk Alamama > ….. Çemberler, hayatımızı çevreleyen çemberler ve içlerinde yaşayan bizler. Yanlış öğrenilmiş ilişki kurma modellerimiz > Doğrularını oluşturmak için çabaladığımız ilişkilerimiz > Kendiliğinden başladığımız yere geldiğimiz tekrar eden ilişkilerimiz > Yanlış öğrenilmiş ilişki kurma modellerimiz > …. Çemberler,…