Arada Kalmış
İnsan dediğin; Sonsuz evrende, küçük bir zerre olmakla. Tüm evrenin, onun etrafında döndüğüne inanmak arasında… Sıkışmış kalmış bir varlık.
İnsan dediğin; Sonsuz evrende, küçük bir zerre olmakla. Tüm evrenin, onun etrafında döndüğüne inanmak arasında… Sıkışmış kalmış bir varlık.
Hani sadece kendisi için yaşamışlar vardır. Bencilce, düşünmeden, menfaatçi, zorba, mutsuz ya da beceriksiz. Belki gurursuz ve utançla… O bile onlara zor gelmiştir de. Minimumdaki gerekliliklerini yerine getirip yaşayıp gitmişlerdir. Yapmadıkları herşeyi , olmadıkları kimseyi olma görevini çocuklarına devrettiklerine inanmışlardır da sorumluluklarından kurtulmayı böylece umuşlardır. Cennetin anahtarı, geleceklerinin garantisi, hatalarının affedilişidir umutları. Öyle olmayacaktır devamı…
“Ya arkadaş, o. geldin o. gidiyorsun bu dünyadan” der ya yaşamayı bilen dostunuz. İşte sen de bu soruyu sorar durursun hep kendine. ” ben bu dünyaya neden geldim” ” bir anlamı olmalı” ” bir nedeni olmalı” ” bunu bulmalıyım” Gitmeden bulursan anlamlı gidersin. İçin huzurlu ve gözün arkada kalmadan. Bulamazsan geldiğin gibi.
Işığı tuttun mu üzerine. Bir kendisi, bir de gölgesi çıkar. Gölgesi büyük çıkar, küçük çıkar. Uzun çıkar, kısa çıkar. Her insanın bir ön yüzü çıkar, bir de gölgesinde yaşayan gölge kimliği çıkar. Gölge kimlik?.. ?İçimizde yaşayan bir başka biz. ?Bastırdığımız, gizlediğimiz kendimiz. ?Geçmişimizden gelenimiz, çocukluğumuz veya gençliğimiz. ?Hislerimizin derinleri ve hatta hissettiğimizi bile bilmediğimiz kendimiz.…
“Oraları çok önceden bulundu. Buraları arıyorum ben. Aklıma gelmişken, Nereleri sormuştun bu arada sen?” Aklımız karışır bazen, zihnimiz bulanır. Biz, biz olmayız. Leyla oluruz, abdal oluruz, aptal oluruz birden ve nedensizce. Nedensizce değil de, nedenlice aslında. • Çok fazla veri aynı anda hücum ettiğinde, beynimize kan akın ettiğinde. • Üst bellek, yani aktif zihin ayrı.…
Ruhlar ağacından düştü olgunlaşmış insan meyvesi. Koptuğu dalına olan hasretini dindiremedi bir türlü. Dönmekle, kalmak arasında çakıştı. Kalırken kök salmak zorunda kaldı. Köklerinden yükselip, geldiği dala yaklaşmak oldu insanın kendi macerası.
❇️Dışarıdan nasıl gözüktüğü ve nasıl anlaşıldığı ile ilgili kaygı duyanlar… ❇️Bunları hiç mi hiç umursamayanlar… ❇️Bir de olduklarından ve abartılı sandıklarından çok farklı algılananlar olarak üç gurup insan yaşar dünyada. Bu üç gurup insanın içinden; ✳️Kendini azımsayan, ✳️Fikri olmayan, ✳️Kendini fazla abartan insanlar çıkar.
Yok mu ettiler seni, Yaraladılar ve kırdılar mı üstelik, Yapmadıkları da mı kalmadı yoksa? ??????? Bir şey soracağım o zaman. Bunca olay, bunca zaman… Sen neredeydin? Sen seyahatteyken mi olmuş tüm bunlar? Sen neredeydin? Sorarlar adama…
Ruhu önce yükseldi, çok yükseğe çıktı ve yüksekte kendisiyle karşılaştı. Hah, seni arıyordum, dedi gördüğü kendine. Kendini bulmuş kendi, konuştu ona. Beni burada arayana, kendin gibi olaydın hayatında. Sahipleneydin kendini. Hazırlanaydın kendine. Özeneydin ve ciddiye alaydın kendini. Kendin olaydında dünya da, kendini kaybetmeyeydin. Kendini bulmak için buralara kadar koşup da gelmeyeydin aslında. Şimdi var git…
Tüm varlığınla, Tüm benliğinle, Tüm zamanınla, Tüm gücünle, Tüm emeğinle, Adanmadığın bir konu da tek ve en iyi olamazsın. Özel olmanın, tek olmanın, önde gelmenin, farklı olmanın bedelini ödemeden asla onun sahibi olamazsın.