Bekleyen
Eğer bir yerde bir son var ise, beni bekleyen. O, beni beklesin. Geliyorum. Ama Ağır, ağır…
Eğer bir yerde bir son var ise, beni bekleyen. O, beni beklesin. Geliyorum. Ama Ağır, ağır…
Son olsun… Bu son olsun… Dertlerim bitsin. Kederlerim tükensin. Acılarım son bulsun. Bitsin, tükensin, yok olsun. Bu son, onların sonu olsun. Bir daha tekrar etmesin. Başıma bir kez daha aynısı gelmesin. Yaşanmasın, duyulmasın, uzak olsun. Son olsun… Bu son olsun… Bu son, sonsuz olsun… Bitmesin, bitmeden sürsün. Sonlandırdıklarım, bir daha asla tekrar etmesin.
Ben durursam, dünya durur. Benimle başlar hayat ve bende son bulur. Ne öncesi, ne sonrası. Benim işim ikisinin tam ortası. Bilincinden gelişen bir başka bilinç bunun arkasından gelir. En başından en sonuna ben varım. Ezel de ve ebedi de olan ben, bu bedende çok darım. Ondan doğan bir başka bilincin beklediği görülür. Beden yoksa ben…
-Elveda- Vedanın zamanı şimdi. Bitmekten değil, gitmek. Sonları bilmekten. Sonlardan, korkmaktan. Ya biterse diye korkmaktan yoruldum belki. Belki gidenin sen olmandan korktum. Bırakamamaktan, bir de o halde bırakmak zorunda kalmaktan korktum. Terk eden ve terk edilen olmayı seçtim. Giden ve geride bırakılan oldum. Ben gittim, geride ben kaldım. Taşıyamadığım kendimi ikiye böldüm. Vedalar istenmez. Bil…
Bitmeyecek sandığımız dertlerimiz var ya… Geçmeyecek sandığımız mutluluklarımız var ya… Hani dert üstüne dert etmiş, çilelerden yorganlar yapmıştık bahtımızı ya… Bitecek hepsi, geçecek hepsi. Tükenecek ömrümüzle birlikte. Bir film gibi son bulacak bunların hepsi. Ne filmiydi çektiğim? diyeceğiz kendi kendimize. Aşk mı, Dram mı, Macera mı, Komedi mi, Korku mu?.. Eskilerde filmlerin sonunda – Fin…
Celladımı seviyorum. – Nasıl olur!.. İstediğimi severim. Kim karışır. Cellat benim celladım. Canım benim hayatım. – Kim peki senin celladın? Beni yoktan yaratan ve beni geri yanına çağıran. Seviyorum celladımı, bana bu ömrü yaşayan.
Cesareti olmayan adımlarının yüzünden kendinde olmadığına inandığını bulmaktan korkarak yürüyor. Yürüyüşlerin amacı varmamakta. Çırpınışların nedeni çözmemekte. Yapılan her şey, elinden bir şey gelmeyeceğini ispatlamak adına yapılmakta. Olmaz işler, olmaz çözümler, beceriksizce kovalandı. İnsan varlığının anlamını acısında aramaya devam etti. Yaşıyor ve mücadele ediyor hissedebilme adına kendine acı çektirdi. Çoğu anlamsızdı. Çoğu da gereksiz. Kalanları sebepli…
Bin defa ve bir veda aynı acıyı veriyor insana
Biten kitabın son sayfasındaki, Filmin son jeneriğindeki, Ayrılığın son vedasındaki, Hüzün, hafiflikle karışır. Bitenin hüznü ve kendinle olmanın hafifliği birlikte yol alır.
Keşke, gözlerimizi kapattığımızda sıkıntıların hepsi kayboluverse… Keşke, birisi zihnimizden tüm acılarımızı ve pişmanlıklarımızı söküp alıverse… Keşke, bizi kimse kırmasa ve bizimle uğraşmasa… Keşke biz olmasını istiyoruz diye istediklerimiz hemen olsa… ————————————————- Bir devekuşu, birde insan bilir… Keşke ile birlikte tüketilmiş seçenekler vardır. İnsan keşke ’ler den önceki olasılıklardan mahrum kalmasa, keşke…