Yükledik

Yapmadıklarımızı başkalarından bekleyip, Vermediklerimizi başkasında isteyip, Olanları da kadere yükleyip yaşamaya devam ediyoruz. Çaresizliğin verdiği hadsizlik ile yetememeye duyulan korkuya, biraz bencillik, biraz umursamazlık ekledik mi… Akılcılığın kapağını sıkıca, düşünce çıkmayacak gibi de kapattık mı hayata pişmeye hazırız demektir. Dememiz şudur ki, İsteklerimizi gerçekleştirmek yerine başkalarından beklemek durumu bu yazı kadar saçma bir hayatı bize…

ADAM, DEMİŞ

Adam demiş, Çocuk demiş, Ev demiş… Aş demiş, İş demiş, Gel benimle uğraş demiş… Bil demiş, Konuştuğun kim unutma, eş demiş. Say demiş, Güven demiş, Sev demiş de , bunları hep bil demiş. Eş olmak, eşli olmak, evli olmak bunlar yoksa peki ne?, demiş… Bir yastık uzatmış, Bir yastıkta uzanmış. Birlikte bir ömürce yol almış.…

YARIM KALMANIN SAÇMA HİKAYESİ

Bir başkasından yardım alma süreçlerinin saçma hikayesini yazayım dedim. Soru , Birisinin yardımına ihtiyacım var mı ? Olduğunda. – Fal baktırıyor ya da bakıyorsan. – Uzun yıllardır benzer hataları ve tekrarlı yapmaktan kurtulamıyorsan. – İşlerini şansa, piyangoya, vaatlere, rastlantılara bırakma gibi bir alışkanlığın varsa. – Aile, eş arkadaşlık, iş ilişkilerinde sıklıkla sorun yaşıyorsan. – Kalpten…

KENDİNE KOMŞU

Kendimiz için, imkansız gördüğümüz şeylere komşu olduğumuz da, Kendimizle daha samimi dostluklar kurar ve daha içten olmak için bir şansa sahip oluruz. Artık samimiyetsiz ve sahte hissetmekten, bir de üstüne üstelik anlamsızlık duygusuyla baş etmek zorunda kalmaktan başka bir seçenek gözükür olur. En değerli dostumuz olan kendimize, uzak tutuğumuz kendimiz olduğunda kaybettiğimiz içtenliğimiz. Belki de…