Onanmak
Haklılıklarının onanması, o kadar önemlidir ki. Çözümü ve sorunu kaçırırlar. Farketmeden, uçup gider huzur ve mutluluklar.
Haklılıklarının onanması, o kadar önemlidir ki. Çözümü ve sorunu kaçırırlar. Farketmeden, uçup gider huzur ve mutluluklar.
Alt bilincini yoğuracak kadar güçlü bir üst bilincin olsun. Olsun da oluyor mu bununla. Hani dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış, misali. İki farklı boyut iki farklı dünya bunlar. Birbirlerini görmeyeli, izlerini kaybedeli yıllar olmuş. Biri bir yere çekiyor, öbürü bir başka yöne gidiyor. Bir kandırmacadır, herkes kontrolü kendisinde sanıyor.
Sevgilinin sevgisi, Heveslinin hevesi, İsteklinin isteği, Güzelin güzelliği, Neşelinin neşesi, Zenginliği serveti, … Geçtikten sonra elinde kalanlarla yoluna onunla devam edebiliyor musun? İşte bu zor bir soru oldu. Susun bir şey söylemeyin.
Aldıklarının kıymetini bilmeyene, vermenin keyfi olmaz. Geri dönüş yapmak bu nedenle önemlidir. Birisi sizi düşünerek bir şey yaptığında veya ve size özel bir hediye sunduğunda. Ona teşekkür etmek gerekir. İnsanlar düşünceli, özverili veya iyi davranışları için bir geri dönüş beklerler. Bunlar size yönelmiş ilgi, güzel sözler, sohbetler, ayrılan zamanlar da olabilir. Kayıtsız duruşunuz memnuniyetsiz, küçümser,…
En büyük yalanlar için en büyük yalancılar aranır. Büyük yalancılar, kendi şahitlerini yanlarında taşır. Onları arayanlar şahitsiz de olsa onlara zaten inanır. Doğruların gücü azdır. Doğrular insanları korkutandır. Dokuz köyden birisinde, sığıntı gibi yaşayandır.Doğruları duymaktan pek hoşlanmayız. Bunun sebebi bizimle ilgili doğrular canımızı yakar. Bu da pek işimize gelmez. İnsanoğlunun yaratılışı acından kaçınmak ve…
“Neden seveyim ki seni? Bir sebep göster bana, Bir neden bul, Bir anlam yükle. Neden sevmeye devam edeyim ki seni? Bitmeyen gerekçem olsun, Devam etmemin bir anlamı olsun. Neden sevmeyeyim ki seni? Anlamsız da olsa, Nedensiz de olsa, Sebeplere ihtiyaç duymadan. Sırf ben istediğim için. Başını ve sonunu düşünmeden.” Şimdi konumuza gelelim. Sevgide ki özne…
Kimse bağırmaz, kalabalıkta biri ayağına basana kadar. Bu yaşantımız gibidir. Dünya yıkılır, yer yerinden oynar, bize bir şey olmaz. Sus pus durup, geçmesini bekleriz. Sonra, bize bir şey olur. Bir bakarız etrafımıza herkes durmuş geçmesini bekliyor.
Herkesin yarım kalmış en az bir hesabı mutlaka var. Mesele şu ki, hesaplaşmaya cesareti olan insan çok az.
Dünyanın bütün servetini dökseler ayaklarımın altına. Seç deseler! Onu mu yoksa bunu mu, bana? Dünya bir yana, Serveti bir yana, Sen bir yana… Ben bir yana 😁 Kaderin haylaz rastlantıları, kendi lisanıyla bu seçimleri ve benzerlerini defalarca soruyor insanlara. Ve seçiyor insanlar. Deseler, zaten hep diyorlar anlaşılan.
Acı iyi bir öğretmendir Ancak Her öğrenci iyi bir öğrenci değildir. Bazıları dersleri dinlemez ve anlatılanları anlamaz.