Vicdan satıyorum. Dürüstlük satıyorum. Samimiyet satıyorum. Farkındalık satıyorum. Raflar ağzına kadar dolu. Stoklar tavana kadar. Kampanya yaptım. Hepsi Bedava. Vicdan, bedava. Dürüstlük bedava. Samimiyet bedava. Farkındalık bedava. Kampanya yaptım. Hepsi bedava.
Bazı insanlar hiç değişmez. Onlar her zaman hatırladığımız gibidir.
Bu yavru köpekler kardeşler. Hep bir boğuşma halindeler. Yemek için, oyuncak için, sevdirmek için rekabet halindeler. Güçlü olanın sözü geçecek. Diğerleri, kalana razı olacak.
Dikkatli olmak, gereklilikler ile ilgilidir. Eğer dikkatli değil isek o zaman hazırlıksız oluruz. Rahatlık ve güvenli yaşam alanları sayesinde ister istemez sezilerimiz körelmiş, dürtülerimiz zayıflamıştır. Korunaklı hayatlar, kaçınarak yaşamayı öğrenmiş olmak bizi uzun zaman rahat ettirmiş ise bizim dikkatimiz dağılmış ve dürtülerimiz zayıflamış hale gelecektir ki. Bu da oldukça olağandır. Rahatlık ve güvende olma duygusu,…
Her nedense çocukken kendimi çok aptal zannederdim. Kimse bana “Sen çok akıllısın”, dememişti belki de. Ya da ben onun ayrımını yapabilecek kadar tecrübeli değildim. Çocuk akılı bu, – Bilmez ki kendisini. Deselerdi eğer bana “Sen çok akıllısın”, kesin inanırdım. Kendime daha çok, ama çok güvenirdim. Bu kadar çok çalışmazdım belki. Kim bilir belki de sırf…
Bu dünyayı, hayatı, yaşamı, bunların hepsini sevmesini öğrenmek için geldik dünyaya. Sadece iyisiyle değil, İyisi ve kötüsüyle birlikte sevmesini öğrenmek için. Güzel olanı herkes sever. Bu bir yetenek gerektirmez. Özel değil. Olanı, olduğu sibi sevebilmek zor olan. Kabullenebilmek emek isteyen. Esas en zor olan ise, kendini sevmekte. Bizi biz yapan dünyayı da, bu nedenle çok…
Başlanan bir çalışmada aslında sadece düşünceyi değil; beynin yapısını, düşünme biçimini, inancını, yaşayış biçimini de değiştiriyoruz. Sahibi olunan düşünceyi bükmek, zamanı bükmek kadar zor. Zaman kavramını çıkarttığımızda düşünce denkleminden, işte o zaman, zamanı/düşünceyi paralele olarak bükmek mümkün oluyor. İşte bu yüzden mevcut düşünceyi değiştirmek, sadece düşünce ile değil. Onun alyapısı ile çalışmak gerekiyor. Değişimin ve…
Hep başkaları seni kucaklasın diye bekledin. Sevilmek istedin. İnsanlar sana anlayışlı olsunlar, bunu diledin. Korunmak ve kollanmak, görülmek ve değer bulmaktı en büyük isteğin. Birileri alkışlasın, bir başkası onaylasın. Bazıları taktir etsin, geneli hayran olsun. Eğer bir insan bu kadar fazla başkalarına ihtiyaç duyduyor ise, bu yoksunluğu asla bitmez.
Her çalışmamda ilk olarak yapılması gereken, öğrencinizi insan olarak sevmek ve kabullenmektir. Asla soruna, çalışmaya veya yapılacaklara odaklanmamak gerekir. Bu işin hamuru, özveriden yapılmasıdır. Sonsuz kabul verecek isek öğrencimize, önce onu biz kabul etmek zorundayız. Her daim onlar sahneye çıktığı andan itibaren yıldız onlardır. Onlar olmalıdır. Bu yüzden, siz de sevmediğiniz işleri yapmayın ve ya…
Dünyanın en zor işi, Hiç sevilmemiş birisini, Onu sevdiğinize ikna etmektir. Hiç güvenilmemiş birisini, Ona güvendiğinize ikna etmektir. Hiç değer verilmemiş birisini, Ona değer verdiğinize ikna etmektir. O kişinin kendi inancı, sizin ona inandığınızdan baskındır.