İZ BIRAKIRDIM

Siyah beyaz yaşansaydı günler Ben siyah olurdum. Siyah olur ve beyaz zeminde Kendimden bir iz bırakırdım. Geçmişinde iz bıraktığın kadar hatırlar ve hatırlanırsın. Çizgilerin düzgün, Çizdiklerin temiz, Eserlerin güzel olursa. Bu gün bile hala, saygıyla anılan yine sen olursun. Her yeni gün bir sayfa. Her sayfa bir hatıra. Hatıralarını nasıl biriktirdiğinse, Bu gününde yaptıklarında. *********…

ADAM, DEMİŞ

Adam demiş, Çocuk demiş, Ev demiş… Aş demiş, İş demiş, Gel benimle uğraş demiş… Bil demiş, Konuştuğun kim unutma, eş demiş. Say demiş, Güven demiş, Sev demiş de , bunları hep bil demiş. Eş olmak, eşli olmak, evli olmak bunlar yoksa peki ne?, demiş… Bir yastık uzatmış, Bir yastıkta uzanmış. Birlikte bir ömürce yol almış.…

FARKINDALIĞIN KATMANLARI

İnsan birden çok katmandan oluşuyor. Her bir düzlem aynı anda işleyen ve günümüze, bize katılanlarla işlerlik sahibi. Kendini bilmek ve tanımlamanın da birden fazla gerçekliği bundan dolayı mevcut. Aynı anda çok daha fazlasının sahibi kılan, alternatifleri bir anda geçerli ve de çoğul olarak önümüze koyan, birden fazla bizmiş gibi duran aslında bizim kendi sahibi olduğumuz…

KUTSAL AİLE

Bir yuva kurmalı insan. Birde, birden fazlası olduğuna delil bulmalı. Geldiği yeri bilirken geleceğine doğruda bir köprü yapmalı. Sonsuzluğa uzanmanın yolu, neslini sürdürmek. Bu gün anlamlı olmanın koşulu ve anlamlıyken de değerli olunacak bir oluşum. Tümüne karşılık gelense sadece kendine ait bir aile. Bunlar yalın olan ve sorgulanmadan varlığın kendiliğinden içinde olanlar. Bunun ötesine karmaşa…

AYRILIK, AYRILDIK, AYRILMIŞLIK

Yürümeyen ilişkisindeki, terkedilişini hazmedememişti de… Uykuları bölünmüş, günleri zehirlenmişti. Mutsuzlaşan kalbine, ayrılığın acısı çöreklenmişti de… Kabullenememiş, anlamsız olsa da vaz geçmeyi bir türlü başaramamıştı. Uzaklaşmak için çabaladığı her gayreti, biraz daha hatırlar kılmıştı onu. Hasret duymuş, kalbinin acısını etinde hissetmişti. Öfkesinden delirdiğinde bile dönmeyeceğini bilindiğinden ya da kendi istese bile dönemeyeceğine emin olduğundan… , onun…

MAKUS TALİH

Sanki herkesin, başından aşağıya papatya yaprakları yağıyor. Onunsa, üstünde kara bulutlar geziyor gibiydi. Herkesin üzerinde, melekler kanat çırparak saçlarını havalandırırken. Onun, omuzundaki zebaniler ateşe odun atıyordu da sıcaktan ve nemden saçları başına yapışıp kalıyordu. Kuşlar, herkese şarkılar söylüyordu… Ama ona şarkı söyleyenleri kargalar ve saksağanlar oluyordu. Herkese gülen hayat, ona kızgın yüzünü gösteriyordu da ona…

YOL, YOLCU, YOLCULUK

Bazı yolculuklar o kadar uzundur ki, varmak, tamamlamak, bitirmek, ulaşmak hayal dahi edilmez. Tek olayları vardır. Oda, yol almak ve ileriye doğru durmadan devam etmektir. Hani “Görüş mesafesi” denen bir mevhum vardır ya. Sisli havalarda 1-2 mt ye kadar düşer, açık havalarda birkaç km’ ye kadar çıkar. Anlık ve gün içince varılabilecek yerlerin karşılığı olan……

EZBERDEN

Ezberden sıralananlar, bilgi ile donatılmış ise basit ve bayağı durmasa bile zihinlerde yerli yerine oturmayan boşluklar bırakır. Üçgen bir delikten beşken bir parçayı geçirememek kadar uyumsuzdur. Uyumsuz parçaların yerli yerine oturmasını beklemekse, iyimserlik şeklinde açıklanabilir. Elde edilmiş bilgiyi sindirmekten bahsediyorum aslında ve bir de içine alarak özümsemekten. İşin aslın içselleştirme terimi üzerinde duruyorum. Kendi yolculuklarına…

KAVRAYIŞ

Bahsedilmesi gerekli bir başka konu da, kavrayıştır. Kavrayışlar, bilişler, hissedişler, sezişler ana konulardan bir kaç tanesidir. Ne için ana konulardır derseniz. Ruhsal düzlem ve kişisel gelişimler için verilen gayret yolculuklarının parçalarıdır. Kavrayış oldukça geniş bir alanı kaplar. Bu yüzden kavranması zor bir konudur. – Açıklık, – Esneklik, – Kabul, – Bilinç, – Benlik, – Arınmışlık,…