Kahkaha

Hikaye bu ya, Mutlu olmanın kahkaha atmanın ayıp olduğu toplumlar varmış. Çılgınca eğlenen insanları görmek öfkeyle karşılanırmış. Yüksek sesle gelen her kahkaha susturulup kınanırmış Tahammül göstermezmiş onlara kimse. Yaramazlık, arsızlık, terbiyesizlik, saygısızlık sanılırmış o kültürde gülmek. Acıları olanlara, nispet kabul edilirmiş. Kimsenin acıları olanların acılarını hafifletmeye harcamadığı gayretin yerine, Onlar görüp de üzülmesin diye, mutlu…

Olur Olmazlar

Değiştirebileceklerimiz ve değiştiremeyeceklerimiz var. Kabul etmek gerekli. Değiştiremeyeceklerimizi kabul etmez isek, çok daha fazla acı çekeceğiz. ?Kuru bir inat bezen, ?Bir ispat çabası, ?Gereksiz abartılı hırs, ?Hazmedememek bazen, ?Başka çıkış yolu görememek, ?Alternatifleri olabileceğini ?düşünememek, ?Kabullenememek ya da ?affedememek, ?Ölesiye farklı olmasına ihtiyaç duymak, ?Bağlılık değil bağımlı olmak takıntılı bir şekilde, ?Oyuncak etmek elimize, ?Bundan…

Çok İstiyorum Ama Yapamıyorum

“Çok istiyorum ama yapamıyorum”un açıklaması. ?Yapmaya mecbur olduğumu henüz düşünmüyorum. ?Başka seçeneklerim ve çıkışlarım olabileceğine inanıyorum. ?Seçimim bu. ?Sonuçlarına razıyım. ?Bişeyler yapmayı gözüm yemiyor. ?Kendimi ya da başkalarını böyle cezalandırıyorum Seçeneklerinden birisini söylemeye çalışıyor demektir. İnsanın isteyip yapamayacağı ne kaldı. Üç gün sonra Mars da koloni kuracak neredeyse.

Seçimlerin Kavşaklarında Durusun

Öyle seçim kavşaklarında durursun ki. Seçeneklerden istediğini seçebilirsin gibidir ama birini seçmek zorunda olduğuna için için mecbursundur. Aslında hem özgür hem de mecbursundur. Sürüklenmeye başlayacağının, kontrolden çıkacağının bilincinde özgürce seçersin. Seçtiğinde olacakları bilemediğin gibi seçmediğinde olacakları da öngöremezsin. Bu körüne teslimiyeti verir sana. Sen olmadan seni yaşamaya başlayacağın bir kavşakta durursun. Öngöremediğin seçimine razı olursun.…

Yürümek Zorundasın

Öyle günler olur ki yaşadığın. Güneş parlak hava sıcak mevsim yazdır. Ama Sen gölgede üşürsün. Bahtına bir bardak demli çay ikram eder, kaderinin gölgesinde güneşe varmak için yürürsün. Duran ve güneşin alnında yananlara bakar “ben neden yürümek zorundayım? “dersin kendine Cevap basittir. Sen yürümek zorundasındır. Isınmak için yürümektir senin kaderin.

Sandıklar Dolusu

Senden ve sendekilerden sandıklar dolusu biriktirdim. Sandıklar dolusu hatırlar biriktirdim. Sandıklar dolusun hikayeler, Sandıklar dolusu mutluluklar, Sandıklar dolusu üzüntüler biriktirdim. Bir ömür biriktirdim. Bir tek hayallerimi biriktirmedim. Onları biriktirseydim bu gün sandıklarım onlarla dolu ama hayatım boş kalırdı. O yüzden onları tüketip diğerlerini biriktirdim.

Gül Kokusu

Gül veren elde gülün kokusu kalır ya. Gülümseyen yüzde de mutluluğun izleri kalır işte. Gülmeyi-gülümsemeyi unuttuğumuz gün, bir başkasına veremediğimiz mutluluğun kendisine sahibi olmakta da zorlanırız. Paylaşılan iyi duygular azalmaz. Tam tersi çoğalır. Yeniden üretmek ve kendine canlılık vermek için, her verilen için … Yerine bir yenisi, bir canlısı konulur. Sadece sahte olduğunda ve içten…