İnsanları Memnun Etmek Üzerine

Tatmin ve memnuniyet, doyumdan hızlıca kopan ve kendine yeni hedef seviyeler belirleyen duygular. Bu tıpkı, sonunda prim beklediğin satış hedefleri gibi. Tutturduğun anda hemen daha yüksek bir hedef belirleyip, insanı ona zorlayan. Ta ki artık yakalanması mümkün olmayan seviyeye kadar yükselen. Yine dönüp dolaşıp özüne gelelim konunun. İnsanları mutlu etme çabanız, taşıma suyla değirmen döndürmenize…

Vasat

Yapmış olmak için, Paylaşmış olmak için, Bu günde bir şey yapmış olmak adına, Araştırmadan, sindirmeden, Özümsemeden … Özensiz ve nedensiz… Paylaşımları biz dahi yapsak okumayın. Siz de siz olun sakın böyle şeyler yapmayın. 😀 Emin olun; vasat, iyi, çok iyi, mükemmel, mükemmel ötesi insanlar var. En kötünüz iyi olsun. Mümkün ise çok iyi olmaya çalışın.…

Yeni Yüzyıl

(Yazar Yorumu; Yazımız biraz ağır veya ütopik gözükebilir. Bu tarz yazılara ilgisi olanların dikkatine yazılmış bir yazı olarak değerlendirilmesi dileğiyle) Herkes diğer, herkesin kendisi gibi -normal düşünebilir olduğunu- düşünüyorken. Yine aynı herkes, diğer herkesten -daha iyi düşünebildiğine inanmaya- devam ediyor. Tezat şurada ki. Diğerinin düşünemeyecek olduğunu, düşünemedim demek bir çıkışken. Diğerinin düşünemiyor oluşundan fayda sağlamaya…

İç Huzuru

İç huzuru, yakalanması gereken bir duygu değildir aslında. Kaybedilmemesi gereken bir duygudur. En saf haliyle çocuksu ve umut dolu mutluluk… İç huzurumuzun kendiliğinden var olduğu zamanlara, bu yıllara denk gelir. Kazanmaya ve elde edebileceklerimize ilerlerken, kıymetini unuttuğumuz huzur farkında olmadan yerine topladıklarımız ile takas edilir. Bunun takas edilmesi insanın kendisinden uzaklaşmasının bir işaretidir aslında. İnsanın…

Gemiler Dolusu Yalnızlık

Bir avuç yalnızlık, gemiler dolusu kalabalıktan ağırdır. Boş avuçlar sonsuzluğu tutmaya çalışır. Kapanan parmakların arasından, ellerinde olmayanlar dökülür. Saçılanları tutulmaz. Dökülenleri toplamakta mümkün olmaz. İnsanın canını çok fazla acıtan bir oyundur yalnızlık. Tercih ettiğinden de oynanmaz öyle. Bir bakmışsın, öylece oyundasın. Avuçlarındaki boşluğa dolar oyunlar ve senin kadar yalnız oyuncular. Olmayanla oynarsın kendiliğinden. Hem de…

MAKUS TALİH

Sanki herkesin, başından aşağıya papatya yaprakları yağıyor. Onunsa, üstünde kara bulutlar geziyor gibiydi. Herkesin üzerinde, melekler kanat çırparak saçlarını havalandırırken. Onun, omuzundaki zebaniler ateşe odun atıyordu da sıcaktan ve nemden saçları başına yapışıp kalıyordu. Kuşlar, herkese şarkılar söylüyordu… Ama ona şarkı söyleyenleri kargalar ve saksağanlar oluyordu. Herkese gülen hayat, ona kızgın yüzünü gösteriyordu da ona…

EZBERDEN

Ezberden sıralananlar, bilgi ile donatılmış ise basit ve bayağı durmasa bile zihinlerde yerli yerine oturmayan boşluklar bırakır. Üçgen bir delikten beşken bir parçayı geçirememek kadar uyumsuzdur. Uyumsuz parçaların yerli yerine oturmasını beklemekse, iyimserlik şeklinde açıklanabilir. Elde edilmiş bilgiyi sindirmekten bahsediyorum aslında ve bir de içine alarak özümsemekten. İşin aslın içselleştirme terimi üzerinde duruyorum. Kendi yolculuklarına…

DİPLERDE

Neden ittin?, dedi bana o kişiyi. İtmedim dedim. Düşün, dedi. Sen itmiş olmalısın. Sen çalışmayı almak istememişsin mutlaka, diye ekeledi. Başka türlüsü mümkün değil, başka kimsenin yapabileceği değil. Ekmeğe suya ihtiyacı yok sana olduğu kadar…. Neden ittin? iyi düşün…. Sonra düşündüm. Acaba ben istemememişmiydim o kişiyle çalışmayı. Ben mi itmiştim onu ,istemeden kendimden ve onunla…

DİBE VURDUĞUNDA

En pis çöküşlerden birisi güvenlik algısında yaşadığın sert çöküştür. Bu terk edilmelerde yaşanır. Bu aldatılmalarda yaşanır. Bu batışlarda yaşanır. Bu başına gelen felaketlerdeki çaresizliklerde yaşanır. Dolandırıldığında, gasp ve soyguna uğradığında adaleti bulmadığında yaşanır. İnsanların dehşet verici kötülüklerine şahit olduğunda yaşanır. Dibe hızlıca vurduğunda, sert çarpar zemine insan. …. Bir anda, şok tabancası yemişçesine yıkılırsın. Bir…

KENDİNE KOMŞU

Kendimiz için, imkansız gördüğümüz şeylere komşu olduğumuz da, Kendimizle daha samimi dostluklar kurar ve daha içten olmak için bir şansa sahip oluruz. Artık samimiyetsiz ve sahte hissetmekten, bir de üstüne üstelik anlamsızlık duygusuyla baş etmek zorunda kalmaktan başka bir seçenek gözükür olur. En değerli dostumuz olan kendimize, uzak tutuğumuz kendimiz olduğunda kaybettiğimiz içtenliğimiz. Belki de…