Mistik sanatlar… Bir gün çoklu evreni çözersem, Belki, bu evrende durmam. 😁 Bir gün zaman ve mekan kavramını aşarsam, Belki, burada ve bu zamanda olmam. 😁 Bir gün sonsuzluğa ulaşır ise, Belki, bu kısacık anda sıkışıp kalmam. 😁 Sonuca gelelim dilerseniz. Nedenleriniz, bugün neleri yaşadığınızı anlatır. Yaşadıklarınız, nedenleriniz olur. Bugünün anlamını bulmadan, gerisi boş bir…
İnsanın bir yaratılışı var. Neysek oyuz. Ta ki biz bunu değiştirmeyi çok arzulayana kadar. Sınavımızda bu. Geliş amacımız bu. Mücadelemiz bu. Ya da Tam tersi, Olduğumuzu korumak. Değişmemek, Kirlenmemek, Bozulmamak. Kendimizle hesabımız var, o da bu yüzden. Mizacımızla mı kalmalıyız, yoksa ona karşı mı durmalıyız? Bunun cevabını bulduk mu işte yolculuğumuz o zaman başlar. Haydi…
Akıllıyken mutsuz olanın, onsuz mutlu olma beklentisidir -delilik-. Olur mu olmaz tabi. Bir umuttur -delilik-. Baş edemediğinden kurtulmak için nafile çırpınıştır -delilik-. Herkesle yollarını ayırmaktır-delilik-. Tüm acılarını içine alıp onlarla birlikte alıp başını gitmektir-delilik-. Kendini akıllı sananlardan artık bıkmaktır -delilik-.
Susmasını bilmek kadar, Konuşmasını bilmekte önemli. Çıkan her kelime, sahibini ve sahibinin söylediği kişiyi etkiler ve bağlar. İletişim kurmak, onu da doğru kurmak zorundayız. İletişimlerimiz özensiz ve saçma sapan olduğunda, her şey onun gibi saçmalamakla meşgul olur. İlişkilerimiz, kariyerimiz, işimiz ve dostluklarımız. Hatta ve hatta saygınlığımız ve nasıl bir insan olarak tanındığımız bile ekseriyetle dilimizle…
Son ana bıraktıklarımızla, hazırlanmadıklarımız vermiş el ele. Çıkmış karşımıza. Öylece kala kalmışız hiç beklemediğimiz bir anda, onları karşımızda bulunca. Bu hikaye tanıdık hepimize. Yabancı dilimizi daha iyi yapsaydık. Daha iyi çalışsaydık. Daha fazla birikim yapsaydık. Ah biraz deneyim edinseydik. İyice öğrenmiş olmayı dilerdik öncesinde. Daha daha öncesinden hani, Zamanın bol olduğu. Sıkışmadığımız. Genç, enerjik, sağlıklı,…
Dolmuşuna binmiş gidiyor. Gaza gelmiş, Galeyana gelmiş, Sürüklenip gidiyor. Birisinin gazıyla ve onunla birlikte bir duyguyu eritmek. Yükselen duyguların karşısında durmak yerine, onlarla birlikte yol almak. Gerekçe; 🚌deşarjın sağlanması, 🚌yükün tüketilmesi, 🚌boşalımın gerçekleşmesi. ******** Duygusal yönden yükselmiş bir insan, duygusunu boşaltana kadar kabında bir başka şeyi alacak boşluğa sahip değildir. Genellikle insanlar bu yoğun duygularla…
🐡Ezbersiz, 🐡Beklentisiz, 🐡Şartlanmadan, 🐡Kalıplaşmadan, 🐡Öncesine kitlenmeden, 🐡Plan yapmayarak, 🐡Boşta ve boşlukta, 🐡Yargısız, 🐡Tutunmadan, 🐡Destek ve dayanakları bir kenara bırakarak, 🐡Savunmaksızın, 🐡Açıklıkla, 🐡Korkusuzca, Olan her tekrar çalışma, kendi dünyasını en baştan kurar. Yapılamaz, tekrarlanamaz ve sürdürülemezdir bu model. Her bir kişi ve her bir tekrar sıfırdan 100 km ye tekrar ve tekrar çıkarır çalışmayı. Ve her…
Bir insanı içine almak çok zordur. Bahsedilen bu bir insan, herhangi birisidir. Sevmek zorundasındır. Çocuğun gibi, arkadaşın gibi, kardeşin gibi, teyzen gibi, dayın gibi yakınlaşmalısındır içinde bir yerlerde. Her hangi her insani ve tüm insanları içine almak o işte imkansıza yakın olandır. Kimse o kadar büyük bir genişlemeye büyük bir hızda uyum sağlayamaz. Ama bunun…
Yüzleşmeden geçip gittiklerimiz, Çekmekten kaçındığımız acılarımız, Yarım kalmış hesaplarımızın her biri için geriye döneceğiz. O zaman geldiğinde… Ne kadar ilerlediğimizin, geliştiğimizin, aştığımızın ve yükseldiğimizin bir anlamı kalmayacak. Tüm bunları bir kenarda bırakarak yol alınmayacağını. Bu hayatta atlamak diye bir şeyin olmadığını öğreneceğiz. Geride bırakmanın sadece ertelemek olduğunu göreceğiz. Tamamlanmamış her şey için ödenecek bedellerimiz olacak.…
Hani gelişmek dedik ya, Her seviyede yaşanacak bir hayat var. Mesele onu atlamamak.