Biricik

Hani biricik olmak istiyoruz ya. Sadece biri için bile, Bir seferlik de olsa, Bir an dahi gerçekleşse, … Yetecek diyoruz ya!.. Hissetmek istediğimiz değerliliği , önemli olma hissini , kimlik arayışını bu kadar dibe indirmişken, Bırakın bir anı, Bırakın bir kereyi, Bir ömür boyu, hem de herkes için önemli olsak dahi elde ettiğimiz içimizdeki boşluğu…

İşimiz Hayatımızın

İşimiz yaşamımızın; uzantısı mı tamamlayıcısı mı kaynağı mı eşlikçisi mi yardımcısı mı kendisi mi anlamı mı ispatlayıcısı mı bütünleşen mi sonucu mu ?????????? En azından günümüzün 8 saatini verdiğimiz işimizle kurduğumuz ilişkimiz hayatımızın merkezinde çoğu zaman. İşimiz ve biz iç içe geçmiş bir yaşamı sürüyoruz. İş derken öğrencilik de bir iş, ev hanımlığı da, çocuk…

Kıvılcım

Verilmiş her yaşam bir kıvılcım gibi parlar ve söner. Kimi kıvılcımlar alev olur yangın çıkartır. Kimi kıvılcımlar, başka kıvılcımlar yaratır. Bazısı sadece çevresini aydınlatır. Bazısı da gören oldumu diyemeden sonlanır. Pek çok insan fener olmak ister. Yıldızlar gibi parlamaktan bahseder. Hayaller güzeldir. Ateş böcekleri de böyledir. Onlar da büyük ihtimal, bir günleri daha olsun ister.…

Erk

Avuçlarını açtığında uçtu. Uçtu ve gitti. Bir daha açmadı o günden sonra avuçlarını. Gitmedi de bu seferde. Avuçlarında, havasızlıktan can verdi. O zaman da… o vazgeçti, avuçlarındaki cesedi tutmaktan. Sevdiğimiz canlıları sahiplenmek adına onların canlılıklarını yok etmek, arzulayacağımız bir sonuç olmaz. Bu sevgililerimiz, eşlerimiz, çocuklarımız, çalışanlarımız, sosyal çevremiz, doğamız, beslediğimiz evcil canlılarımız veya saksı çiçeklerimiz…