Sevilmeye Layık
Sevilmeye layık birilerini bulsam, işte o zaman seveceğim belki. Diye anlatıyordu, adam. Sevilmeye layık birilerini bulsam, işte o zaman seveceğim belki. Diye anlatıyordu, kadın. Hiç biri sormadı kendine. Ben sevilmeye layık mıyım?
Sevilmeye layık birilerini bulsam, işte o zaman seveceğim belki. Diye anlatıyordu, adam. Sevilmeye layık birilerini bulsam, işte o zaman seveceğim belki. Diye anlatıyordu, kadın. Hiç biri sormadı kendine. Ben sevilmeye layık mıyım?
Hep deriz ya; Zenginliğimizi belirleyen, sahip olduklarımız değildir. İhtiyaç duyduklarımızdır. İşte bu yüzde, çoğu şey sahip olunması mecburmuş gibi sunulur. ” Herkeste var, siz de yok mu?” ” En yüksek teknoloji, geride kalmayın” ” Siz en iyisine layıksınız” ” Kendinize değer verin ve önceliklerinizden vazgeçmeyin ” ” Geriye dönüp baktığınızda çok üzüleceksiniz, kendinize layık görmedikleriniz…
“Neden seveyim ki seni? Bir sebep göster bana, Bir neden bul, Bir anlam yükle. Neden sevmeye devam edeyim ki seni? Bitmeyen gerekçem olsun, Devam etmemin bir anlamı olsun. Neden sevmeyeyim ki seni? Anlamsız da olsa, Nedensiz de olsa, Sebeplere ihtiyaç duymadan. Sırf ben istediğim için. Başını ve sonunu düşünmeden.” Şimdi konumuza gelelim. Sevgide ki özne…
Sevmeye değer, Bulsam seni. Yanında olmaya değer, Bulsam seni. Birlikte ölmeye değer, Bulsam seni. Bir ömür bırakmazdım, Bir bulsam seni.
Sabır… Sabır… Sabır… ( Alan Profesyonellerine Hatırlatma Olsun) Hiçbir usta, üstat, öğretmen, danışman, uzman… Öğrencisinden daha fazla istememelidir. ( değişimi, gelişimi, eylemi, bilinci, algıyı, atlamayı, başarmayı, çözmeyi… ) Bu süreci ve sonra da sonucu baltalar. Öğrenci mesafe kaydedememiş ise eğer. Onu utanca boğar. Ona yardım etmek isteyenin gayretine layık olmama düşüncesi onu eksikli ve yetersiz…
“Kaliteye önem veririm ” Cümlesinden insanların hariç tuttuğu tek şey nedir bilir misiniz? Söyleyeyim, Kendisi… Ne ilginç değil mi? Her şey için isteyip önemsediğini, kendisi için isteyemiyor olması. ?????? Bu yazımızda anlattığımız şey, Şekilcilik. Altını dolduğumuz zaman olansa, Gerçekçilik…
Hayır Allah’tan. Şer Allah’tan. Bu cuma artık bize ne verirse kabülümüz. Diyebildiğimizde daha bir kendimizde olacağız. Bunu ne yaptık da hak ettiğimizi kendimize sorabildiğimiz zaman daha bir layık olacağız inancındayım. Yani olay cuma dan daha derin gibi gözüküyor. Siz ne dersiniz. Hayırlı cumalar
Yolun var dediğinde, “Nereye kadar yolum var?” diyemedim. Cevabını bildiğimden soramadım. Sormak anlamsız olduğundan soramadım. Layık olduğum yere gönderildiğim için belki de, sormaya gerek duyamadım.
Ruhu Yaptıkları ile… Yapamayacaklarına… Hak kazandığına inanacak kadar cahildi. Yaptıklarının karşılığını bekledi. Yaptıklarının karşılığını belirledi. Yaptıklarının karşılığında hakkı olmayanı istedi. Yaptıklarının hepsini, kendisi için yaptığında değil de. Mecburiyetlerini yerine getirmiş olmanın düşüncesinde yaptığından belki de, Kendini fazladan önemsedi. Böylece, Bin iyiliğe, bir kötülük Bin sevaba, bir günah Bin mutluluğa, bir acıyı Kendi mantığıyla, kendine hak…
Tam teslimiyet için, güven gerekir. Tam güven için, görmek gerekir. Gördüğünü anlayabilmek için, güvenmeye kendini layık görmek ve olası güvenilir insanları öncesinde tanımış olmak gerekir. Güvenin çok eskilerde yıkıldığı, yerle bir edildiği ve çiğnenip defalarca üzerinde geçildiği yaşamlar vardır. İşte bu yaşamlar, bu sorgulama zincirinden bağımsız hareket ederler. Onların geçmişlerinde yaşanılmış bunca şeyden sonra, korkacak…