SUS

Bildiği, inandığı ve düşündükleri için susması gerekti. İlk söyleyen olmamak, hedefe girmemek, uğraşmamak için sustu. Etrafına baktı çıt yok. Sessizlik yemini edilmiş. Onlar, yüzler binler milyonlar sessiz. Evet dedi. Haklıyım susmakta. Konuşmaya gerek olmamakta. Cesurca susacak kadar çok sayıdaki korkakların suskun sessizliğinden, eminlik doğdu. Eminlikten haklılık, ondanda doğruluk oldu. Susanın onayı, bir başka susanın suskunluğu…