Karanlık Ormanın Kıyısında

Karanlık, sık bir ormanın kıyısında. Karanlıktan fırlayacak canavarları bekler. Arkasında nelerin olduğunu bilmediği gölgeleri izler tedirgin şekilde. İki adet patlayan gözü arar derinlerde. Görse kaçacak belki, ya da onunla savaşacaktır ama parlamaz kırmızı gözler. Yaklaşsa, karanlık onu nefes gibi içine çekecek ve sonsuza kadar karanlık dehşete yakalanacaktır. Yaklaşamaz. Bilinmez ve görülmezin gölgelerinde yetişen canavarlarından korkacaktır…

Tükenmişlerin

Belirli dönemlerde insanlar benzer şeyleri yaşar. Deyin ki buna astroloji , mevsimsel , toplumsal… ne derseniz onu deyin artık. Şu dönem sıklaşan, fazlasıyla görülen benzerlikler var. Bu günler sabırla umutla hayatlarının dengeye gireceği umuduyla verilen mücadelelerde tükenmişlerin biriktiği bir dönem. Umutların yerini umutsuzluk. Sabrın yerini vazgeçmişlik. Hayallerin yerini elindekileri koruyabilme kaygıları almış. Enerjiler düşük, düşünceler…

Problemler

Evhamlar, Hatalar, Sorunlar, Rahatsızlıklar, Hastalıklar… Olarak ayrılan gündelik problemlerimizi birbirinden ayıramadığımız içindir. Hepsine hastalık gözüyle bakmaya çalışırız. Hastalık olmasının güzel yanı. Bizimle alakası olmayışıdır. Bizden kaynaklanmadığı için çözümü de bizimle değildir. İşte böyle yalandan kendimizi kandırırız. Ve bizi kandırmaları için insanlar tutarız.

KORKUTULAR BİZİ

En kötü şıkları sıralarlar… İstisnai durumları anlatırlar… Başımıza gelebilecekler hakkında bilgi verirler… Sonrada başlarına gelmişlerin hikayelerini anlatır, resimlerini gösterirler… Ölümü gösterip hasatlığa razı ederler sonunda. En basit ve çoğunlukla işe yarayan bir manipülasyon tekniğidir bu. Peki bizler kendimize bu tekniği nasıl uygularız? Bahaneler üreterek tabi ki , Korkular üreterek tabi ki , Kaygılar üreterek tabi…