Kaybetmiş Olmak

En sık rastlanan ilişki sorunu şekli, hazmedilemeyen kaybedişlerdir. İtilen, ezilen, değersizleştirilen, kaybeden, tavizleri veren, bağlılığına ihanet sunulan ilişkilerde… değersizleştilenlerin kaybettikleri gurur ve emeklerini kurtarmak için verdikleri nafile çabalar göze çarpar. Onlar, tıpkı kumar masalarında sabahlayan ve kaybettiklerini almalarını sağlayacak şanslarının dönüşünü bekleyenler gibilerdir. Sonuçta hep masa kazanır, sözünden habersiz kaybettiklerini kurtarma gayretindelerdir. Naçizane önerim, masadan…

Mukemmelin Kusuru

Mükemmel olmasını bekleyenlere, kusursuzluğu bulmaya çalışanlara, bitmeyen doğruluğu isteyenlere, kafalarındaki şablonu arayanlara inat farklı o olmak zorunda. Bu kontrol edilemez aksaklıklar, bir yerde o insanı özgür kılan. Mükemmelin, beklentisinden koparak kusurlu şekilde kendisi farklı olmayı başaran. Kusursuz varlığından azat, bir varlık. Kusursuz varlığına karşı, bir isyan. Bana karışmayın diyen, özgürlük. Kapalı kutularda sıkışamayan, bir canlı.…

BİR ÇALIŞMA, BİR YAŞAM

Bir Çalışma – Bir Yaşam Bir zaman bir insan bir çalışma geçmişti hayatımdan. O yıllar, yakın ve bir o kadar uzak yıllardı benim için. O bir insan içinse, sadece uzak yıllar olarak kaldı. Birkaç yıl önceydi. İlişkilerinin kaybedeni, İşinin kaybedeni, Arkadaşlıklarının kaybedeni, Ailesinin kaybedeni olarak gelmişti. İşin aslı hep kaybetmişti. Hayat hep ondan almış ve…

KUTSAL AİLE

Bir yuva kurmalı insan. Birde, birden fazlası olduğuna delil bulmalı. Geldiği yeri bilirken geleceğine doğruda bir köprü yapmalı. Sonsuzluğa uzanmanın yolu, neslini sürdürmek. Bu gün anlamlı olmanın koşulu ve anlamlıyken de değerli olunacak bir oluşum. Tümüne karşılık gelense sadece kendine ait bir aile. Bunlar yalın olan ve sorgulanmadan varlığın kendiliğinden içinde olanlar. Bunun ötesine karmaşa…

AYRILIK, AYRILDIK, AYRILMIŞLIK

Yürümeyen ilişkisindeki, terkedilişini hazmedememişti de… Uykuları bölünmüş, günleri zehirlenmişti. Mutsuzlaşan kalbine, ayrılığın acısı çöreklenmişti de… Kabullenememiş, anlamsız olsa da vaz geçmeyi bir türlü başaramamıştı. Uzaklaşmak için çabaladığı her gayreti, biraz daha hatırlar kılmıştı onu. Hasret duymuş, kalbinin acısını etinde hissetmişti. Öfkesinden delirdiğinde bile dönmeyeceğini bilindiğinden ya da kendi istese bile dönemeyeceğine emin olduğundan… , onun…

DİPLERDE

Neden ittin?, dedi bana o kişiyi. İtmedim dedim. Düşün, dedi. Sen itmiş olmalısın. Sen çalışmayı almak istememişsin mutlaka, diye ekeledi. Başka türlüsü mümkün değil, başka kimsenin yapabileceği değil. Ekmeğe suya ihtiyacı yok sana olduğu kadar…. Neden ittin? iyi düşün…. Sonra düşündüm. Acaba ben istemememişmiydim o kişiyle çalışmayı. Ben mi itmiştim onu ,istemeden kendimden ve onunla…

HAYAT ÜSTÜME GELİYOR

Sıkıntılar üstü üste biriktiğinde. Her şey birbirinin üstüne, tersin üstü devrildiğinde. Çareler çare olmaz iken. Çözümler bunları çözmez iken. Bildiklerimizin hiç birisi o anda işe yaramaz olmuşken. Hareketsizce kalıp geçip gitmelerini beklediğimiz zaman olur. Buna; çıkar yolun olmadığı, çıkışlarında bizi mutlu kılmadığı, depresif ümitsiz bekleyiş diyelim. Ve oturup her şeyin kendiliğinden çözülmesini bekleyelim. Oldu mu…

KAYBEDEN

Tam teslimiyet için, güven gerekir. Tam güven için, görmek gerekir. Gördüğünü anlayabilmek için, güvenmeye kendini layık görmek ve olası güvenilir insanları öncesinde tanımış olmak gerekir. Güvenin çok eskilerde yıkıldığı, yerle bir edildiği ve çiğnenip defalarca üzerinde geçildiği yaşamlar vardır. İşte bu yaşamlar, bu sorgulama zincirinden bağımsız hareket ederler. Onların geçmişlerinde yaşanılmış bunca şeyden sonra, korkacak…