Takip
İnsanlar fikirleri doğru olduğun için değil. Fikir üretebildikleri ve bunu savunabildikleri için takip edilir.
İnsanlar fikirleri doğru olduğun için değil. Fikir üretebildikleri ve bunu savunabildikleri için takip edilir.
İnsan bilincinin kapılarını, ancak onlara kullanışlı bir şey verdiğinizi hissettirdiğiniz aralayabilirsiniz. Ona özel olduğu, işine yarayacağı, onun iyiliği için olduğu, kullanmasının mümkün olduğu,… Birden fazla fikir, örnek ve delil ile desteklenmeli. Basit antremanlar ve kücük simülasyonlarda, bunları uygulayabileceği gösterilmeli. Sonrasında, hızlanan bir araba gibi yol alıp gider.
Yapmadıklarımızı başkalarından bekleyip, Vermediklerimizi başkasında isteyip, Olanları da kadere yükleyip yaşamaya devam ediyoruz. Çaresizliğin verdiği hadsizlik ile yetememeye duyulan korkuya, biraz bencillik, biraz umursamazlık ekledik mi… Akılcılığın kapağını sıkıca, düşünce çıkmayacak gibi de kapattık mı hayata pişmeye hazırız demektir. Dememiz şudur ki, İsteklerimizi gerçekleştirmek yerine başkalarından beklemek durumu bu yazı kadar saçma bir hayatı bize…
Değişim, gelişimi. Dönüşüm, değişimi. Gelişim, dönüşümü. Sağlar. Sağlamasını yaparsak:) Gelişim, değişim, dönüşüm olur:) Düşünce bu döngüde durmaksızın değişmek, insan ve bilinci sürekli büyümek zorundadır. Bu insanın kendi tekamülü ya da diğer bir değişle dünyaya geliş görevidir. İyi bir papağan, iyi bir ezberci, iyi bir nefer. Gelişmez, değişmez, dönüşmez. Sadece kalıba girer. Hiç bir şeyi anlamadan…
Akıllanacak kadar delirmedim daha, demiş deli. Kim akıllı kim deli. Kim doğru kim eğri. Kimin doğrusunu yaptığı neresinden belli.
Ortasında durup bir çember çizeriz çevremize. Güvenlik duvarı, sınırımız, aidiyet, etki ve yaşam alanımız, fikir ve düşüncelerimiz, ideallerimiz ve alışkanlıklarımız… Mahallemiz, çevremiz, grubumuz, yakınlarımız… Koca dünyada bir çember çizer ve onun içinde yaşarız. Çemberlerin ucu olmaz. 360 derecesi kapalı çizimlerdir. Çıkışları yoktur. En azından bizim için yoktur. Sıkışmış hissederiz sonra hayatımızda kendimizi. Sıkışırız da, bir…
,akıl ,fikir ,potansiyel ,zihin ,kapasite ,yetenek ,kendilik ,bilinci ,bilinçli ,farkındalık ,psikoloji ,felsefe ,kuantum ,enerji ,kişiselgelişim ,antalya ,nefes ,meditasyon ,aura ,chakra ,nefes ,antalya Aklının duvarlarına çarpıp da kırıp döktüğün fikirler. Bir kibrit çakıp da yaktığın düşünceler. İçinde hapsettiğin, üstelik kullanmaya meyletmediğin çıkarımlar. Var iken, niceleri… Akıllı olsan ne olur, olmasan ne olur. Kınından hiç çıkmadan paslanmış…
Ve bir önceki yazıda yazdıklarımız işe yaradı. Tam boğulmak üzereyken en alttaki. Bir farkındalık uyandı. Ya da ezilmekten bunaldı. Çıkarttı kafasını dışarı çok şükür.
Kardan adamların çöldeki hava indirmesinden beklediği zaferler için kolay gelsin onlara, diyorum. Olmayacak işlerin peşinde verilen mücadeleler gibi. Uygun olmayan yöntemlerin sırf elde o olduğu için dayatılması kadar anlamsız. Olmayacak kişilere boşuna harcanmış zamanlar kadar. Ve olur olmaz girişilmiş anlamsız savaşlara benzeyen , sonuçsuz kalmaya mahkum olanlar olmuş. Olanların hepsi kendilerine söyledikleri yalanlardan olmuş. ?????…
Sırların, Sırra kadem Bastığı Gün O gün… Söyleyeceklerimi benden başka kimse bilmiyor derken mutluydu. Bilecek bir ikinci kişinin varlığına korku dolu bir heyecan vardı. Kimsenin bilmemesi için-için paranoyakça hissettirirdi insana. Acıların, hataların, zayıflıkların ve hatta utançlarından. İyilerin paylaşılması kolaydı da en derinlere karanlık kuytulara yalnız bırakılmışların oradan çıkartılıp gösterilmesi zor gelirdi. Bir kez çıkarttığında, kontrolsüzce…