Taşıyamadıklarım

Kağıttan bir uçak yaptım. Sonra çıkıp, balkondan boşluğa fırlattım. Uçarak uzaklaştı, izledim. Rüzgarın da yardımıyla uzun uzun, süzüldü. Kanatlarının gücü tükenen kadar, dayandı. Rüzgarsa onu taşıyabildiği kadar, taşıdı. Bir süre Bir mesafe Bir aralık Yüklediklerimi taşıyıp götürebilir diye, geçirdim içimden… Gözden kaybolabilir diye, umut ettim. Taşıyamadıklarımın hepsini, kağıttan bir uçak taşır zannettim. ***** Yazarak, Resmederek,…

Rüzgar Esecek, Fırtına Biçecek

Cahiliyet, verimli tarlaları boşta bırakmaktır. Boş kalan, bakımsız duran her tarla gibi; Onu da rüzgar ekecek, fırtına biçecektir. Dikenler bürüyecektir her yerini. Geçen yolculara eziyet olacak. O tarlalar, çorak bozkırlara dönüşecektir zamanla. Gidilmez, istenmez, yürünmez olacaktır da; Kimseler gitmek istemeyecektir oralara. Terk edilecektir geniş alanlar. O dikenli tarlaları, her daim rüzgar ekecek fırtına biçecektir. Ekin…

Agresifim Ben

Agresifim… Yarama basana, hiç acımam. Agresifim… Sinirlendirilmeye, hiç gelemem.. Agresifim… Olay çıkartmaya yer ararım, Ben olaylardan ve sorunlardan beslenirim. Agresifim dedim ya üstelemeyin, sabrım yok . Bunu fark etmeyişinize dahi tahammül edemem. Neden mi agresifim? – Bir kez söyleyeceğim. iyi dinleyin. – Bu, öğrendiğim bir güç kullanımı, üstünlük aracı, – Bu, eskilerden bir yerlerden işe…

Gül Kokusu

Gül veren elde gülün kokusu kalır ya. Gülümseyen yüzde de mutluluğun izleri kalır işte. Gülmeyi-gülümsemeyi unuttuğumuz gün, bir başkasına veremediğimiz mutluluğun kendisine sahibi olmakta da zorlanırız. Paylaşılan iyi duygular azalmaz. Tam tersi çoğalır. Yeniden üretmek ve kendine canlılık vermek için, her verilen için … Yerine bir yenisi, bir canlısı konulur. Sadece sahte olduğunda ve içten…

Yeni Yüzyıl

(Yazar Yorumu; Yazımız biraz ağır veya ütopik gözükebilir. Bu tarz yazılara ilgisi olanların dikkatine yazılmış bir yazı olarak değerlendirilmesi dileğiyle) Herkes diğer, herkesin kendisi gibi -normal düşünebilir olduğunu- düşünüyorken. Yine aynı herkes, diğer herkesten -daha iyi düşünebildiğine inanmaya- devam ediyor. Tezat şurada ki. Diğerinin düşünemeyecek olduğunu, düşünemedim demek bir çıkışken. Diğerinin düşünemiyor oluşundan fayda sağlamaya…

Fırtına

Duygunun rüzgarları, Zihin okyanusunda, Düşüncenin dalgalarıyla döver insanı. Anılar çarpar kıyılarına, korkularla kirletir sahillerini. Hayallerin, cansız bedenleri vurur kumsallara. Cesur denizcilerin saklandığı koylarında, uykusuz geçer geceler. Çaresizlik ve güçsüzlük onlarladır. Koptu mu bir kez fırtına, Kolay durulmaz denizler. Rüzgarlar dursa bile, bulanık olur tüm düşünceler. Fırtınalı yaşamların içinden çıkıp kurtulan, Ya da korkunç fırtınalarında, koylarında…

İnsanlık Ölmüş

Yerde kaza geçirip yaralanmış sokak köpeğinin başında durdu iki kişi. Ve konuşmaya başladı. İnsanlık nerde öldü? diye sordu birisi. Bilmem ki, dedi bir başkası. Bu sene çok kayıp verdik. Geçen sene de vermiştik. Ben bildim bileli insan kaybediyoruz. Hatırladığım kadarıyla insanlığı kaybedeli çok daha önceleri olsa gerek. İnsanlık kendini ne zaman buldu ki?, dedi yine…

Erk

Avuçlarını açtığında uçtu. Uçtu ve gitti. Bir daha açmadı o günden sonra avuçlarını. Gitmedi de bu seferde. Avuçlarında, havasızlıktan can verdi. O zaman da… o vazgeçti, avuçlarındaki cesedi tutmaktan. Sevdiğimiz canlıları sahiplenmek adına onların canlılıklarını yok etmek, arzulayacağımız bir sonuç olmaz. Bu sevgililerimiz, eşlerimiz, çocuklarımız, çalışanlarımız, sosyal çevremiz, doğamız, beslediğimiz evcil canlılarımız veya saksı çiçeklerimiz…