Kurbağa Prens

Kurbağa küçük göletinde mutlu mesut yaşıyordu. Güzel bir prenses suyun yanına geldi. Keyifle yüzün berrak suda yıkamak için dizlerinin üzerine çökerek suya doğru eğildi. O da ne! Kocaman Nilüfer çiçeği yaprağının üzerinde küçük, yeşil bir kurbağa… Bir çığlık, bir iğrenme oradan hızla kaçıp gitti. Küçük yeşil kurbağa derin bir Ohh çekti ve ekledi, “Çok korktum…

Geleceği Görmek

?Ne kadar ilerisini görebiliyorsunuz. ?Öngördüğünüz gelecekten ne kadar eminsiniz. ?Kendinizi güvende hissetme oranınız nedir Bu yüzyılın açmazı bunlar. Tüm dünya ülkeleri ve insanları kendisini bu açmaz ile kitlemiş durumda. Artık kaybedilmiş dünyayı yağmalayarak hayatta kalma mücadelesi veriliyor. Bakın son zaman filmlerine resident evil, mad max , zombi vs… Yoksunluk, şiddet, güçlü olmak zorunda olduğun, güvende…

Üçüncü Dünya Ülkeleri

Şiddet, bir toplum ahlakı ve eğitim sorunudur. Kendini doğurma ve kendini çoğaltma özelliğine sahip bireyler yaratır. Toplumların içine sızmış şiddet mikrobu kapmış mutantlar. Mikroplarını mağdurları aracılığı ile yayarken, yıllar içerinde kendilerini de klonlayarak büyük kitlelere ulaşma potansiyeline sahiptir. Bunun aşısı, tek durdurma imkanı; toplumsal ahlak ve eğitimle aşılanmış toplumlardır. Bu aşıya sahip olmayan toplumlarsa bir…

Nelerin Peşinde Koşar İnsan ?

Nelerin Peşinden Koşar İnsanlar? Samimiyet, modern toplum iletişiminde ve kuralları içerisinde prim yapmaz bir değere dönüşür. Yaldızlı renkler ya da koyu takımların görseli büyüler insanı. İmaj dünyayı döndürür. Dünya ise imajı parlatır. Latince İngilizce Fransızca kelimelerle söylenenler, Luks mağzalarda satılanlar, renkli paketlerde sunulanlar, Bir farklı olur. “William James, Sigmund Freud, Otto Rank, Carl Jung, Abraham…

Sen Kimsin ki ?

Sen kimsin ki? Artık ne verilecek bir cevap, Ne söylenecek bir söz Nede başka bir şeyin anlamı kalmıştır, bu sorunun ardından. Kimse değilsindir artık. Hiç kimse bile değilsindir. Yerin dibine geçmiş, toprağın derinlerine gömülmüş ve orada kalmayı ve bir daha hiç çıkmamayı isteyensinizdir. Bir – ki – ekiyle tüketilip, harcanıp, yok edilen oluvermişsindir. Kaldı ki,…

UMUT YİYİCİLER

Zombi filmlerindeki gibi, her yerden çıktığında kaçacak saklanacak yerin kalmaz. Tüm insanlığı sarmaya başlayan bu mikrop açlık, yoksulluk, bağnazlık ve şiddetle beslenir. Umutlardan koparttıkları parçalarla güçlenir hayatta kalır. Etrafını kuşattıkları her varlığın hayallerine korku bulaştırır ve güvensiz bir dünya yaratır. Tek çare silahlanmaktır. Tek umut, yok olmamak için yok etmektir. Umut yiyiciler başarmıştır. Son umutların…

KUYULAR VE TAŞLAR

Öylesine bir dünyayı zorluyoruz ki ; Kuyulara atılmış taşları çıkartmaktan avuçlarımız kanıyor ve nasırlanıyor. Her şey taş ve çamura dolmuş kuyuların berrak içilecek sulara sahip olabilmesi. Suyu içecek olanda bir başkası kuyunun sahibi de bir başkası. Onları taşla çamurla dolduran onlarda başka, başkaları. Kuyuların içinden çok sular geçiyor, insanların aklından çok düşünce akıyor. Hiç dolmayacakmış…

HÜZÜN KENDİNE YER EDER

Gözlerdeki hüzün, hiç bir şeye benzemez. Acı, öfke, mutluluk …akar gider de, Hüzün kendine orada yer eder. Gerçek hüznü ordan tanırım. Akmaz gözlerden, bağırmaz… Ulu orta göstermez kendini. Birde öyle bir şeydir ki, anlatılmaz. Hüzün böyledir işte, Hüzün, sahibinin kendisi gibi; Gözlerin penceresinin önüne oturup oradan izler dünyayı.

KİMİZ ?

Kimim ben? Kimdim ki ben? Ben kimim ki? Bir başka bakış da… Kimsin sen? Kimdin ki sen? Sen kimsin ki? Kimlik arayışımız, ciddi emek ve zaman alan ve uzun uzadıya mücadele verdiğimiz. Uğruna hatalar yapıp, doğrularını aradığımız. Tamamlamış hissi olmaksızın bu dünyadan ayrılamadığımız. Kimiz ki biz? Kimdik? Kim olabilirdik? Yoksa hiç kimse olarak mı bitirdik?