Anlam Kaybı
Eğer bir şeyler sürekli anlamını kaybediyorsa. Bunun nedenini araman gereken yer için. Anlam, insanı kendisindedir. Dışarıdan edinilmez.
Eğer bir şeyler sürekli anlamını kaybediyorsa. Bunun nedenini araman gereken yer için. Anlam, insanı kendisindedir. Dışarıdan edinilmez.
Yeterlilik duygusunda hapis kalmışlara ithaf olunur ki. Vermek kavramı, alıcısıyla değer bulur. Bilgi, sevgi, yardım, destek, özveri, yakınlık… Alıcının; 🐥ihtiyacı 🐥potansiyeli 🐥kapasitesi 🐥isteği 🐥talebi 🐥kabul gücü 🐥hazmı 🐥… Yoksa verdiğinizin ne kadar değerli olduğunun hiç bir anlamı ve değeri olmaz. Hani derler ya, ” Ne söylediğim değil, karşındakinin ne kadarını anladığı önemlidir” Radyoların anteni yoksa…
Cebinden düşürüp yitirdiğin kağıt paran için bile üzülüp kendini kahrederken… Nerede kaybettiğini bilmediğin zamanına, insanlara, emeğine, hayaline, duygularına nasıl olurda kayıtsız kalırsın. Acısı mı düşürülen paradan fazla gelir. Değeri mi paradan az gözükür gözüne?..
Aşkolsun, Aşk olsun, Aşık olsun. Aşık olunsun, Aşka kurban olunsun, Döneminden sonra… Bulanlar, bulamayanlar, bulup da kaybedenler, inananlar, inanmayanlar, inancını ve verdiği önemi kaybedenler, anlayanlar, anlamayanlar, bir de buna zamanı olmayanlar oldu. Aşka tutunup, insandaki aşka saplanıp. Aynı zamanda onu tamamlamayı, ona doymayı başaramayanları oldu. Kimileri değişime uğradı. Aşkın şekli değişti içlerinde. Kendine, İnancına, İşine,…
KİM ? Kim görsün seni? Görsün ki görüldüğünü bil. Kim sevsin seni? Sevsin ki sevildiğini anla. Kim olsun ki hayatında, yaşamanın bir anlamı olsun. Tüm bunlardan sonra. Kimsesiz kalma sakın. Kim’in yokluğunda, sen de sakın yok olma.
Hizmet etmek kavramındaki hizmetkar, Hizmeti / kendisi ve hizmet ettiği arasındaki bağlantıya, varlık değeri ve anlamını yerleştirir. Varlık değeri ne kadar düşük ise hizmeti o derece, hizmet ettiği de bir o kadar bilinçsiz ve değersizdir. Varlık değeri yükseldikçe hizmetinin anlamı daha kutsal bir anlama kavuşur. Bu yüzden Güzel dinimiz önce “oku” der. Bilincin ve varlık…
Bir insan kendi yaşamını, hem yaşayıp aynı anda onun şahidi de olmaz. İşin diğer yönüyle de her yaşam gerçeklik bulabilmek için, bir şahidin varlığına ihtiyaç duyar. Aksi halde yaşanmasının bir anlamı olmaz. Bu yüzden insan, tek başına yaşayamaz. Devamlı ve anlamlı hissedebilmesinin yegane yolu, yaşamına şahitler bulmak ve yaşadığını hissedebilmektir. Ayna da göremediğiniz bir şeyin,…
Kimi sırtın da hayatı taşır, Kimi de hayatla sırt-sırta verir. Biri korkar yasamaktan, Digeriyse, onu nimetten sayar. Yasam, onu seveni sever , ona gülümser Ve önce kendisini seveni kollar elbet.
Sanki herkesin, başından aşağıya papatya yaprakları yağıyor. Onunsa, üstünde kara bulutlar geziyor gibiydi. Herkesin üzerinde, melekler kanat çırparak saçlarını havalandırırken. Onun, omuzundaki zebaniler ateşe odun atıyordu da sıcaktan ve nemden saçları başına yapışıp kalıyordu. Kuşlar, herkese şarkılar söylüyordu… Ama ona şarkı söyleyenleri kargalar ve saksağanlar oluyordu. Herkese gülen hayat, ona kızgın yüzünü gösteriyordu da ona…
Sor bakalım! Aldığın cevaplar seni memnun edecek mi Yeterli gelecek mi Samimi olduğunu düşünecek ve içinde “tamamdır” diyebilecek misin İkna olmak için almayı beklediğin cevaplar var. O cevaplar, bildiğin ve söylenmesini umdukların mı olacak. Yoksa soruların, cevapları için ön ödeme gibi sorulmuş mu olacak. Beklediğin cevapları almak bir dert, Beklediğin cevapları alamamış olmak bir başka…