Kimse bağırmaz, kalabalıkta biri ayağına basana kadar. Bu yaşantımız gibidir. Dünya yıkılır, yer yerinden oynar, bize bir şey olmaz. Sus pus durup, geçmesini bekleriz. Sonra, bize bir şey olur. Bir bakarız etrafımıza herkes durmuş geçmesini bekliyor.
Herkesin yarım kalmış en az bir hesabı mutlaka var. Mesele şu ki, hesaplaşmaya cesareti olan insan çok az.
Dünyanın bütün servetini dökseler ayaklarımın altına. Seç deseler! Onu mu yoksa bunu mu, bana? Dünya bir yana, Serveti bir yana, Sen bir yana… Ben bir yana 😁 Kaderin haylaz rastlantıları, kendi lisanıyla bu seçimleri ve benzerlerini defalarca soruyor insanlara. Ve seçiyor insanlar. Deseler, zaten hep diyorlar anlaşılan.
Acı iyi bir öğretmendir Ancak Her öğrenci iyi bir öğrenci değildir. Bazıları dersleri dinlemez ve anlatılanları anlamaz.
Hayatının her günü istikrarlı en az 100 sayfa kitap okuyan bir kişi, hayatın zirvesindedir. Hayatının her günü istikrarlı 50 sayfa kitap okuyan bir kişi, çok iyi bir noktadadır. Hayatının her günü 10 sayfa kitap okuyan en azından bir işte oldukça iyidir. Hayatının belirli günlerinde kitap okuyan biri bir şeyler biliyordur, bir şeyler yapıyordur. Hayatının ender…
Büyük resmi görmek, Hem de küçük dünyamızda. Büyük birisi olmak, Hem de kısıtlı imkanlarda. Büyük bir hayatı kurmak, Hem de bu sınırlı zamanımızda. Acelemiz var, tutmayın bizi.
Biriktirmek, Hani birikimleri arttırmak ve sanayimize kaynak oluşturmak gündemdi bir zamanlar. Sonra anlaşıldı ki, tek birikim sermaye değilmiş. Yetişmiş insan faktörü olmadan sermeye tek başına yol alamıyormuş. Sonra insanda birikime başlandı. Birikim bilgi birikimi olarak adlandırıldı. Bilgi birikiminin de yeterli olmadığı bugün ortaya çıktı. Bu gün yaratıcı, üretken ve idealleri olan insanlar olmadan sermaye ve…
Kendimi bir şey sanmaya harcayacağım enerjiyi sürekli bir şey yapmaya harcarım. Ne olduğumu bilmem belki, ama ne olmak istediğimi de unutmam. Sarhoş etmem böylece kendimi kendimle. Kandırmam yine aynı sebepten kendimi kendi kendime. Yolumu kaybetmem böylece, gözümü ayırmam gitmek istediğim yerden. Bir kaplumbağayım belki, Belki çekirge ya da bir tavşan… Ne fark eder yol belli,…
İstedikleri olamayanlar sonunda, istemedikleri olurlar. O yüzden istediğinizi yapın. İstemediklerinizi yaşamak zorunda kaldığınızda istemediğiniz kişi olduğunuz için boşuna ağlamayın.
Çizgi sahibi olmak, nedir derseniz? Tanımlı olmak ve ne olduğunu keskin bir şekilde ortaya koymak olarak açıklayabiliriz. Çizgi sahibi olmak, illaki düz olmak demek değildir. Çizgi sahibi olmak, kalemi koyduktan sonraki hareketle geride bırakılmış kalıcı izdir. Kalemi tutan elin, kendisini net ifade edişi olarak da tanımlayabiliriz. Bu nedenle eminlik, özgüven içerir ve karakter sahibi olmak…