Kusurlu Olma Hakkı

Bir şeyleri aşmış, çoktan geçmiş olmak… Her şeyi aşmak, tümden ve çoktan oralardan geçmiş olmak demek değil. Aştıkların, aşabileceklerinin teminatı, Ama aşacağının kesinliğinin ve şimdi olacağının da garantisi değil. Bir yerde, mükemmel olmak… Bir başka yerde kusurlu olma hakkına ise hiçbir zaman engel değil.

Kuantum Düzen ve Kaos

Titreşip duran sayısız enerjinin içinde yüzen diğer enerjiler. Sonsuz bir frekans denizi. Sesler, görüntüler, havadaki dalgalanmalar, ışık, elektrik, elektromanyetik dalgalar ve saf enerji… Her bir canlı, her bir madde.. Toplayıcı, üretici, dağıtıcı ve yansıtıcı aynı zamanda. Zaman, sonsuz uzay ve boşluk, birde boyut kavramları tümüne hacim kazandırıyor. Kopyalanamayacak kadar büyük, anlaşılabilecek kadar sistemli bir düzenden…

ESKİLERDE SOKALAR

İnsanlar geçti önümden, Geçtim insanların önünden, Adımlardan bir yol oldu. Yolu ismi mahallem oldu. ***** Eskilerde mahallelerimiz vardı. Sokaklarında tanıdık yüzler, Tanıdık yüzlere verilen içten selamlar… Doğanlar ve ölenler, Gülenler ve üzülenler, Birbirini bilirdi insanlar. Eskilerde, sokaklarında birbirini bilen insanlar olurdu.

VARDIR BİR BİLDİĞİ

Vardır bir bildiği, olmuş ise, olmamış işe ölmüş ise, ölmemiş ise bilmiş ise, bilmemiş ise Vardır bir bildiği… Teslimiyetin bedellerini ödeyemeyecek olanın, hazır olduğuna inandığı zaferleri olmaz. Kazanımlarındaki, kaybedişlerinden de haberi olmaz.görmezin, Teslimiyeti, sorumsuzluk sananlar vardır. Sorumluluklarına, teslimiyetlerde kaçanlar vardır. Teslim olmayı, teslimiyet sananlar vardır. Görmezin, göz işine yaramaz. Bilmeze, bilmek çare olmaz. Anlamaza, anlatmakla…

BİR DERDİ VARDI

Bir derdi vardı. Bir yerlerden, kendine dert edinilmiş. Bir meselesi vardı. Bir zamanların meselesiydi, onca zaman içinde tutulmuş. Bir hesabı vardı. Kapanmamış, zamana bırakılmış. Kardeşleri olmuştu çoktan, dertleri, meseleleri ve hesapları. Yükleri olmuştu çokça, Taşımaktan gocunmadıkları. Sonları olmuştu en baştan, Başından beri sırtında taşıdıkları. Hayatın yükü dediği, Hayat beni yordu dediği, Nedenlerini aradığı, Soruları olmuştu…

İNATÇI

Ayağındaki ağırlık. İnat, Eksikli hislerinden çevrene yansıttığın çatışma. İnat, Birilerinin beslediği ve taşıman için sırtına yüklediği. İnat, İspatının savaşı. İnat, Uğruna kaybettiklerinin sebebi. İnat, Uğruna bedel ödediğin. İnat, İnatçılığının gerçeği. işte o da inat. İnadına kurban ettiklerinin altında bu inadın sebepleri mevcut, Bunların farkına varmak için, En iyisi mi, İnadına çabalayalım.

ÇİZGİ

Elindeki ağacın dalıyla toprağa uzunlamasına bir çizgi çizdi. Aralarından geçen çizginin öbür tarafında kaldı. – Bu çizgi bizi ayırıyor. Buradan ilerisi sana yasak. dedi Zaman geçti yağmur yağdı, rüzgar esti topraktaki çizgi silindi. Ardında kalan zihninden hiç silinmedi. O çizgi sonsuza kadar orada durmaya devam etti. ************* Bazı kırgınlıklar unutulmaz. Bir kez araya mesafe konulduğunda,…

BUKELEMUN

Önemsiz gibi gözüken sıradanların arasında duran, kendini bukelemun gibi gizleyen her insanın, gizlenmekten sağladığı bir kazanım vardır. Kendini gizleme ihtiyacı, o insan için görülüp kabul edilebilmek ihtimalinden çok daha üstteki raflarda durur. Kabul edilmeye ve onaylanmaya değecek bir değere sahip olmadığını düşünen için; kılığına girdiği sıradanlık ya da aşırı iyi paketlenmiş ve maskelenmiş bir sunum,…