Nekadar
Ne kadar, bilirsen bil. Ne kadar, görürsen gör. Ne kadar, hakim olursan ol. Bir yarın Karanlıktır Her zaman.
Ne kadar, bilirsen bil. Ne kadar, görürsen gör. Ne kadar, hakim olursan ol. Bir yarın Karanlıktır Her zaman.
“Oraları çok önceden bulundu. Buraları arıyorum ben. Aklıma gelmişken, Nereleri sormuştun bu arada sen?” Aklımız karışır bazen, zihnimiz bulanır. Biz, biz olmayız. Leyla oluruz, abdal oluruz, aptal oluruz birden ve nedensizce. Nedensizce değil de, nedenlice aslında. • Çok fazla veri aynı anda hücum ettiğinde, beynimize kan akın ettiğinde. • Üst bellek, yani aktif zihin ayrı.…
Şeşibeş görmek diye bir şey vardı ben çocukken. Bugün beşişeş görmek diye bir şey var. O da nedir derseniz? Bakışlar bozuk, Görüşler bozuk, Algılar taraflı, Bilinçler dağınık, Farkındalıklar bulanık, Yaşamlar da karışık. Dün ve bu gün arasındaki fark ne derseniz? Cevap, bu gün insan çok. Dün; – az da az, – çok da çok göze…
Sorumluluk dediğin, Rahatın pahasına ve yapmak isteğin başka bir şey olmasına rağmen yapman gerekeni yapmaktır. İşte bu yüzden sorumluluklar insanı, ?güçlendirir. ?büyümesini sağlar. ?olgunlaştırır. ?kimlikli kılar.
Yok mu ettiler seni, Yaraladılar ve kırdılar mı üstelik, Yapmadıkları da mı kalmadı yoksa? ??????? Bir şey soracağım o zaman. Bunca olay, bunca zaman… Sen neredeydin? Sen seyahatteyken mi olmuş tüm bunlar? Sen neredeydin? Sorarlar adama…
Uyanmak zor gelir de, Güneş doğmuştur bir kere. Ne ışık bırakır peşini, ne de uyanmış olanlar buna izin verir. Gözlerini de kapatsan. Kulaklarını da tıkasan. Kendini de saklasan. Gün doğmuştur bir kere.
Düşüncenin ve aklın hızı korkunçtur. Öyle inanılmaz bir hızda çalışır. Öyle çok olasılığı inceler, Öyle büyük analiz ve derlemeleri yapar, O kadar çok farklı şeyi aynı anda düşünür ki hızına yetişemeyiz. Yetişemeyince bırakırız kendi başına. Meğer hepimiz zeki insanlarmışız da, çok zeki olduğumuz için aklımızın hızına yetişemiyormuşuz. Az aptal olsaymışız yaklayacakmışız hızını. ?
?bu kaç? ???? Zemin kaymışsa eğer. Eğer, görüş bozulmuşsa. Ve insan tutarsızlaşmışsa o sıra. Ve” iyiyim ben ” demeye de başladıysa. Pis düşüyordur… Hemen onu tutun ki kafa üstü çakılmasın zemine.
“Kaliteye önem veririm ” Cümlesinden insanların hariç tuttuğu tek şey nedir bilir misiniz? Söyleyeyim, Kendisi… Ne ilginç değil mi? Her şey için isteyip önemsediğini, kendisi için isteyemiyor olması. ?????? Bu yazımızda anlattığımız şey, Şekilcilik. Altını dolduğumuz zaman olansa, Gerçekçilik…
Olan, olduktan. Geçen, geçtikten. Biten, bittikten. Kaçan, kaçtıktan. İş işten, geçtikten. Sonra çözüm ararız. Çünkü bu bizim ata sporumuzdur. Çünkü biz zoru severiz.